Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/1810 E. 2020/3063 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1810
KARAR NO : 2020/3063
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; … ilinde elektrik dağıtım işini üstlendiğini, bu kapsamda davalının, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan borcunun tahsili amacıyla … 7. İcra Müdürlüğünün 2012/3088 takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, bu itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 04.10.2018 tarih 2016/22793 E. – 2018/9545 K. sayılı ilamı ile; “Davalıya yapılan tebligatların usulsüz olduğu, buna göre; davalının, yerleşim yeri adresinin araştırılması ve tespit edilen adresine tebligat yapılarak duruşmaya çağrılması gerekirken, usulsüz tebligat ile yargılamaya devam edilerek davalının yokluğunda karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama neticesinde; her ne kadar tanıklar davalı lehine beyanda bulunmuşlar ise de tutulan kaçak elektrik tutanağı ile kolluğun hazırlamış olduğu tutanaklara dair herhangi bir beyanda bulunmadıkları gibi burada yer alan hususları çürütebilecek beyanlarda bulunmadıkları ve yine bu yargılama esnasında şüpheli olarak …’ın yazılmış olduğu ancak yapılan değerlendirmelerde ise bu işletmenin davalıya kiralandığının açık olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalının yapmış olduğu takibe yönelik itirazın kısmen iptaline, … 7. İcra Dairesinin 2012/3088 E. sayılı takibinin 91.003,55 TL üzerinden kaldığı yerden devamına karar verilmiş, hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı tarafın temyiz itirazlarına gelince;
Dairemizin yukarıda alınan bozma ilamından sonra kendisine usulüne uygun tebligat yapılan davalı tarafça dosyaya sunulan dilekçe ile; davaya konu adreste hiçbir zaman ticari faaliyette bulunmadığı, kiracı vb sıfatının olmadığı, kaçak tespit tutanağında öncelikle dava dışı …’ın isminin yazıldığı, yanına parantez içinde kendisinin isminin yazıldığını, bu adreste …’ın faaliyette bulunduğunu, hakkında kaçak kullanım nedeni ile herhangi bir ceza soruşturması da olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Somut olayda, davaya konu 30.12.2009 tarihli kaçak tespit tutanağı incelendiğinde; sayaç takılı fakat abonesiz olarak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, kullanıcı olarak öncelikle dava dışı …’ın isminin yazıldığı sonrasında parantez içinde davacının da isminin yazıldığı, kullanım yerinin soğuk hava deposu olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar kolluk tarafından tutulan 08.04.2014 tarihli tutanak ile davaya konu yerin, dava dışı … tarafından davacıya kiralandığı belirtilmiş ise de; toplanan deliller, tanık beyanları, özellikle tanık olarak dinlenen …’ın beyanı gözetildiğinde davalının; …’a ait akaryakıt istasyonunun kiracısı olduğu anlaşılmış fakat davaya konu kaçak tespit tutanağında belirtilen soğuk hava deposunun kiracısı olduğu ve dolayısıyla bu yerde fiili kullanıcı olduğu ispatlanamamıştır.
O halde mahkemece; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davanın ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden davacının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.