Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/12233 E. 2021/6274 K. 09.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/12233
KARAR NO : 2021/6274
KARAR TARİHİ : 09.06.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı avukat, davalının avukatlığını yaptığını, görevini eksiksiz yerine getirmiş olmasına rağmen davalının bu hizmet karşılığında ücretini ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karar davalı temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince, davacı avukat ile davalı müvekkili arasındaki vekâlet sözleşmesi kapsamında verilen hizmetlerin, davacının arsa sahibi olduğu taşınmazlara ait kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, tapu iptal tescil, ecrimisil ve tespit davalarına ilişkin olması nedeniyle davalının tüketici konumunda olmadığı, bu kapsamda uyuşmazlığın da Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığından uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin değil, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu ve işin esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davalının tüketici olduğu kabul edilmiş ve bu kapsamda uyuşmazlığın çözümünde tekrar Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre, avukat ile müvekkili arasındaki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğu hallerde vekalet sözleşmeleride Kanun kapsamına alınmış ve aynı Kanun’un 73. maddesine göre, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü uyuşmazlığa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Ancak, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davalarda taraflar arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesinden kaynaklanması görevli mahkemenin belirlenmesinde tek başına yeterli olmayıp, vekalet hizmeti sunulan hukuki yardımın yada dava konusunun müvekkilin işi veya mesleği ile ilgili olup olmadığı önem arzetmektedir.
Somut olayda, bozma öncesi mahkemece davacı avukat ile müvekkili arasındaki ilişkide davalının tüketici sıfatına haiz olduğu kabul edilmiş ve buna bağlı olarak Tüketici Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmiş, davalının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince de, sunulan hukuki yardıma ilişkin dava konuları dikkate alınarak davalının tüketici olarak kabul edilemeyeceği belirtilmek surutiyle verilen görevsizlik kararı bozulmuş ve mahkemece bu bozma ilamına uyulmuştur.
Bu durumda bozma ilamına uyan mahkemece, işin esası hakkında yargılama yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, tekrar davalının tüketici sıfatına haiz olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.