Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/1107 E. 2020/3614 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1107
KARAR NO : 2020/3614
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki cezai işlemin iptali- muarazanın giderilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilli tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı eczacı olduğunu, reçetelerde yer alan ilaçların tamamının veya bir kısmının hak sahiplerine teslim edilmediği ve reçete arkasında yer alan imzaların hak sahiplerine ait olmadığı gerekçesiyle davalı kurum tarafından eczane protokolü 6.3.3, 6.3.10 ve 6.3.19 maddeleri uyarınca verilen uyarı, para ve 2 yıl fesih cezalarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar 13.Hukuk Dairesinin 13/12/2017 tarih ve 2015/22900 E. 2017/12467 K. sayılı kararıyla; “Somut uyuşmazlıkta davacı, dava dilekçesiyle davalı kurum tarafından verilen fesih cezasının ve uyarı cezasının iptaline de hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, uyarı cezası hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş, fesih ile ilgili de sadece tespit hükmü kurulmuştur. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, cezai işlemin iptali istemine ilişkindir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bozma öncesinde hukukçu bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda, davacıya ait eczanede tespit edilen ilaçların fiilen reçete sahiplerince alındığı, kurumun bu nedenle herhangi bir zararının olmadığı, bu husustan dolayı davacının kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığı, yapılan fesih işleminin cezai şart uygulamasının ve uyarı cezasının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı kurum tarafından davacıya tebliğ edilen 05/11/2013 tarihli 17,93 TL kurum zararı, 18.604,65 TL cezai şartın tahsiline ilişkin ceza ile uyarı cezasının iptaline, sözleşmenin 2 yıl süre ile feshine karar verilmiş ise de, davalının bilirkişi raporuna itirazları karşılanmaksızın, hükme esas almaya yeterli olmayan ve sadece hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Mahkemece, eczacı, SGK uzmanı ve hukukçudan oluşan 3 kişilik bir bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve savunmalarının ve davalının bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirildiği gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususları içermeyen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.