Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/858 E. 2019/7444 K. 03.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/858
KARAR NO : 2019/7444
KARAR TARİHİ : 03.10.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının, sözleşmeli aile hekimi olarak … Aile Sağlığı Merkezinde 31/12/2010 tarihli aile hekimliği hizmet sözleşmesi ile göreve başladığını, yasada kamuya ait taşınmazlardan aile sağlığı merkezi olarak kullanılması uygun görülenlerin Bakanlık, Belediye veya İl Özel İdaresince bu amaçla kullanılmak üzere doğrudan kiraya verilebileceğinin düzenlendiğini, 15/06/2011 tarihli protokol uyarınca mülkiyeti Hazineye ait olan yerler ile Sağlık Bakanlığınca kiralanmış ve kira bedelleri merkezi yönetim bütçesinden karşılanan hastane ve birinci basamak sağlık kurumlarındaki ticari amaçla kullanılması mümkün olan bölümlerin Sağlık Bakanlığı tarafından döner sermaye işletmeleri eliyle işletilmelerinin yolunun açıldığını, aile hekimlerinin bir araya gelerek taşınmaz kiraları, personel giderleri ve malzeme giderlerini kendilerinin karşıladığını, davalıyla kira sözleşmesi yapıldığını, ancak davalının 15/06/2011 tarihinden 01/09/2012 tarihine kadar olan süre zarfında kira bedeli ödemediğini, bu nedenle 4.360,00 TL kamu zararı meydana geldiğini, söz konusu alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek; davalının itirazının iptaline, icranın devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılan davada; davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 14.09.2015 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-)Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.