Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/850 E. 2019/5391 K. 13.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/850
KARAR NO : 2019/5391
KARAR TARİHİ : 13.06.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl ve birleşen dava yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmesi nedeniyle doktorun yazdığı enjeksiyon şeklindeki ilacı, davalı …’nin sahibi olduğu eczanede çalışan davalı …’e yaptırdığını, üç kere iğne yaptırdığında sorun olmadığını, dördüncüsünün vurulur vurulmaz sol bacağının şiştiğini, bunun üzerine hastaneye gittiğini, hastanede sol peroneal paralizi teşhisi konduğunu ve işin ehli olmayan kişi tarafından veya özensiz bir şekilde iğne yapıldığından bu sonucun meydana geldiğini söylediklerini, hastalığı nedeniyle çalışamadığını belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 12/12/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 30.000 TL’ye yükseltmiştir. Birleşen dosya ile de; 25.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 23.456,35-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Somut olayda; davacının geçirdiği rahatsızlık nedeniyle davalı …’nun eczanesinde çalışan davalı …’ın enjeksiyon yapma yetkisi bulunmadığı halde davacıya hukuka aykırı olarak enjeksiyon işlemi yaptığı, enjeksiyon işlemi sonucunda davacının Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu raporuna göre %10.1 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği ve iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayacağının tespit edildiği ve davalı …’in haksız fiil , davalı …’nin adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında davacıya verdikleri zararı ödemekle yükümlü oldukları tartışmasızdır.
Ancak, Borçlar Kanunu’nun 43/1.maddesinde ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 51/1 maddesinde, hâkimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği açıklanmış olup, bu yasal düzenlemenin, hükmedilecek tazminatın miktarının tayininde gözönünde bulundurulması gerektiği de açıktır.
O halde, davacının 1949 doğumlu olduğu ve yaşadığı şehirde enjeksiyon yaptırabileceği birçok sağlık kuruluşu bulunduğu halde enjeksiyon yapma yetkisi bulunmayan eczane çalışanına enjeksiyon yaptırdığı, eczane çalışanının enjeksiyon yapma konusunda acemiliği, tedbirsizliği ve dikkatsizliğinin bulunabileceğini ve bunun sonucunda sakat kalma ihtimalinin çok yüksek olduğunu davacı tarafça bilinmesi gerektiği nazara alındığında; hükmedilen tazminattan TBK’nun 51/1 maddesi uyarınca uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, bu husus gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu asıl dava yönünden açık, birleşen dava yönünden kapalı olmak üzere, 13.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.