Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/5803 E. 2020/889 K. 05.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5803
KARAR NO : 2020/889
KARAR TARİHİ : 05.02.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan ve birleşen alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde birleşen dava davalıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili asıl davada, müvekkili ile davalı arasında bağıtlanan 01.11.2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca davalıya ait konaklama tesisinin kiralandığını, kiralanan otelde yapısal eksikler bulunduğunu, Turizm Bakanlığı İşletmeler Genel Müdürlüğü görevlileri tarafından yapılan tespit ve incelemeler sonucunda da belirlenen eksikliklerin müvekkili tarafından giderildiğini, bu amaçla yapılan tadilat ve onarım bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, kira sözleşmesi uyarınca davalı kiralayana kira bedeli olarak verilen 165.000-DEM tutarlı bono bedelinden müvekkilinin alacağının mahsubu gerektiğini belirterek 52.323,30 Euro alacağın tespiti ile davalı yedinde bulunan 01.09.2006 tarih 165.000-DEM bedelli bonodan 52.323,30 Euro’nun mahsubuna ve anılan bu miktar kadar bono bedelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı kiralayan şirket vekili, müvekkili ile davalılardan … Otelcilik ve Turizm Yatırımları A.Ş. arasında bağıtlanan kira sözleşmesinde diğer davalıların kefil sıfatı ile yer aldıklarını, kira sözleşmesinin sona erdiği tarih itibariyle kiralananın sözleşmeye uygun olarak teslim edilmediğini ileri sürerek müvekkilinin kötü ve hor kullanım tazminatı, onarım süresi kirası ve cezai şart alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.01.2016 tarihli 2014/6-207 Esas 2016/119 Karar sayılı bozma ilamı sonrası yapılan yargılama neticesinde, kesinleşen hükümler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dosyada açılan davanın kısmen kabulüne, 167.413 TL hor kullanma tazminatı ve onarım süresi kira bedeli alacağının dava tarihi itibariyle uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; Hüküm, birleşen dava davalıları tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bozma ilamı sonrası, Mahkemece verilen hüküm ile birlikte birleşen dava davalılarının faydalı masrafa ilişkin ıslah taleplerinin, bozma sonrası ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle reddedildiği belirtilmiş, ancak hemen devam eden paragrafta ise taraflar arasındaki kira sözleşmesi hükümlerine atıf yapılarak bu defa kira sözleşmesi gereğince faydalı masrafların talep edilemeyeceği belirtilmiştir.
Açılmış bir davada usulden red nedeni var ise esasa ilişkin bir inceleme yapılmadan öncelikle usulden davanın reddine karar verilmesi gerekli olup, ayrıca esastan red gerekçesi oluşturulması olanaklı değildir. Bu itibarla eldeki davada mahkemece bozma ilamı sonrası ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle davalıların ıslah talebinin reddine karar verilmiş olması nedeniyle artık davalıların talebinin esası hakkında herhangi bir inceleme yapılmaması gerekir. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek usulden ve esastan red gerekçesi yazılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değil ise de, sonucu itibariyle karar ıslah talebinin reddine ilişkin olduğundan hükmün gerekçe kısmında yer alan “Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 2. maddesi gereğince; kiracı tarafından daha sonra koruyucu, değer artırıcı veya bakım olarak yapılan eklemeler ve işler, sözleşme sona erdiğinde, bila bedel olarak kiraya verene bırakılacaktır” denildiğinden; bilirkişi heyeti tarafından faydalı masraf olarak tespit edilen 33.738,04 TL bedelin hesaplamada dikkate alınmayacağı kanaatine varılmıştır. ” ifadesinin çıkarılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçe kısmında yer alan “Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 2.maddesi gereğince; kiracı tarafından daha sonra koruyucu, değer artırıcı veya bakım olarak yapılan eklemeler ve işler, sözleşme sona erdiğinde, bila bedel olarak kiraya verene bırakılacaktır” denildiğinden; bilirkişi heyeti tarafından faydalı masraf olarak tespit edilen 33.738,04 TL bedelin hesaplamada dikkate alınmayacağı kanaatine varılmıştır. ” ifadesinin çıkarılarak hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.