Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/5268 E. 2020/1144 K. 12.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5268
KARAR NO : 2020/1144
KARAR TARİHİ : 12.02.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, kaçak elektrik kullanmadığı halde 29.07.2008 tarihli kaçak tespit tutanağına dayanılarak kendisine kaçak tahakkuku yapıldığını, söz konusu tahakkukun haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 47.021,55 TL kaçak tahakkukundan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacıya ait tarımsal sulama tesisinde yapılan kontrollerde davacının abonesiz kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 29.07.2008 tarih ve 005248 seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağına ilişkin olarak dava tarihi itibariyle, dava tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte toplam 24.309,64 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22.03.2018 tarihli ve 2016/10308 Esas ve 2018/2899 Karar sayılı ilamında “Kaçak elektrik bedelinin belirlenmesinde ziraat bilirkişisinin belirttiği sulama süresi göz önüne alınarak hesaplandığı, ortalama aylık çalışma saatlerinin dikkate alınmadığı anlaşılmakla kaçak elektrik kullanım hesabı yönünden mevzuata uygun teknik inceleme yapılmadığı, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi; tutanak tarihinde yürürlükte olan 622 sayılı kurul kararına uygun olmadığı, bu halde dosyanın önceki bilirkişi dışında uzman bilirkişiye verilerek, kaçak tüketim bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca ve denetime elverişli olarak hesaplanması için rapor alınarak, davacının borçlu olmadığı bedelin belirlenmesi gerektiği” şeklinde belirtilerek anılan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra elektrik mühendisinden alınan rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne davacının, davalı kuruma 29/07/2008 tarih ve 005248 seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağına ilişkin olarak dava tarihi itibariyle, dava tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte toplam 16.739,24 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının kaçak tüketim bedelinin hesaplanmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Kaçak tespit tutanaklarının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır. İş bu Kararın 1/E maddesinde kaçak tahakkukunda esas alınacak bedeller belirlenmiştir. Buna göre; “Tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar tek terimli aktif enerji tarifesi üzerinden yapılır. Yapılan hesaplamalarda kademe, puant, güç, reatif ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmaz. Kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı tespit edilen tüketicinin, (C) bendindeki usul ve esaslar göz önünde bulundurularak (B)- (1)- (a) bendinin 1. paragrafı, (B)-(1)-(b) bendi ve (B)-(2) bendi çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tarihte uygulanmakta olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir.
Kaçak tazminat hesabında aktif enerji tarifesi alınacağından kayıp kaçak, dağıtım bedeli, perakende hizmet ve iletim, sayaç okuma bedelleri dikkate alınmaksızın aktif tarifenin 1,5 katı ve KDV uygulanarak hesap yapılacaktır.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda aktif enerji bedelinin 1,5 katı ile çarpılmaksızın kaçak tahakkuk bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından da rapora bu yönlerden itiraz edilmiş, ne var ki mahkemece itiraz değerlendirilmeksizin karar verilmiştir.
O halde mahkemece, kaçak tüketim bedelinin yukarıda belirtilen esaslar, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre denetime elverişli olarak hesaplanması için rapor alınarak davacının borçlu olmadığı bedelin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’ un 440. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu davacı için açık, davalı yönünden kapalı olmak üzere, 12/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.