Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/4802 E. 2020/8023 K. 21.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4802
KARAR NO : 2020/8023
KARAR TARİHİ : 21.12.2020

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; elektrik abonesi olduğu davalı şirketin kayıp-kaçak bedeli adı altında haksız şekilde bedel tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 1.000 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; alınan bedellerin EPDK kararlarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; dava konusu talebin istenebilir nitelikte olmasına karşın, davanın açılmasından sonra yapılan kanun değişikliği ile istenmesinin mümkün olmadığı, davanın açıldığı tarih itibarıyla haklılık durumu ve davadan sonra yapılan ve yürürlüğe giren kanun değişikliği dikkate alınarak davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiği gerekçesiyle; davanın reddine, davacının dava açılmasına zorlandığı kanaatine varıldığından davalı yan yönünden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede, davanın yasa değişikliği sebebiyle reddine karar verildiği de gözetilerek davalılar lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle davalıların buna dair istinaf talebi yerinde olmadığı, davacının dava tarihindeki haklılık durumu sebebiyle istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ret kararı muhafaza edilerek, davacı lehine maktu vekalet ücreti takdiri ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı istinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Bölge adliye mahkemesince, davacının istinaf dilekçesinde kararın konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına çevrilmesini talep etmediği, bu nedenle istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, davanın kabulü talebinin, karar verilmesine yer olmadığına dair istemini de kapsadığı gözönünde bulundurularak, açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK’nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının B-1 bendinde yer alan “Davanın reddine” ifadesinin çıkartılarak yerine “Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.