Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/4626 E. 2020/1282 K. 13.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4626
KARAR NO : 2020/1282
KARAR TARİHİ : 13.02.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl/birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, … nolu tarımsal sulama abonesi olduğunu, aleyhine kaçak tespit tutanağı ile 71.581,20 TL borç çıkartıldığını; oysa, sayaca hiçbir şekilde müdahalede bulunmadığı gibi dönem faturalarını da ödediğini belirterek; tahakkuk ettirilen 71.581,20 TL’den ferileri ile beraber borçlu olmadığının tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL’den sorumlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, … nolu abonelik bakımından tanzim edilen 22/09/2012 tarih ve … seri nolu kaçak tutanağı bakımından davacının davalı tarafa talebi de dikkate alınarak 10.000,00 TL borçlu olmadığının (2.020,88 TL borçlu olduğunun) tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dairemiz, 15.02.2018 T. ve 2016/8504 E. – 2018/1130 K. sayılı ilamında; “davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükme esas alınan 14.12.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda, Yönetmelik hükümlerine ve Yargıtay kararlarına göre olmak üzere alternatifli hesaplama yapılmış, mahkemece Yönetmelik hükümlerine göre yapılan hesaplama hükme esas alınmakla birlikte bu hesaplamada Dağıtım bedeli, İletim bedeli, PSH (Perakende satış hizmet) bedeli dahil edildiği halde Kayıp-kaçak bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği bu sebeple dosyanın 14.12.2015 tarihli bilirkişi raporunu tanzim eden bilirkişi kuruluna verilip bilirkişilerden Kayıp-kaçak bedeli de dahil edilerek hesaplama yapılmak üzere ek rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi, kabule göre de; davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tahakkuk ettirilen 71.581,20 TL borcun şimdilik 10.000 TL’sinden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının borcunun 2.020,88 TL olduğu tespit edildiği, bu durumda, mahkemece; dava değeri dikkate alınarak davacının borçlu olduğu tespit edilen bu miktar yönünden davasının reddi ile kalan 7.979,12 TL yönünden borçlu olmadığına karar verilmesi gerekirken, davacının davalı tarafa talebi de dikkate alınarak 10.000,00 TL borçlu olmadığının (2.020,88 TL borçlu olduğunun) tespitine karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Birleşen davada davacı, … nolu tarımsal sulama abonesi olduğunu, aleyhine … seri nolu kaçak tespit tutanağı ile 71.581,20 TL borç çıkartıldığını, Şanlıurfa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/490 esas sayılı dosya ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000TL üzerinden borçlu olmadıklarının tespiti ile menfi tespit davası açtıklarını tutanakla ilgili olarak bütün bir değerlendirme yapıldığını karara esas bilirkişi raporunda kaçak tutanağı kapsamında 2.020,88TL borçlu olduğuna 71.581,20TL borçlu olmadığına kanaat getirildiğini karar esas alınan ilgili bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tahakkuk edilen 71.581,20TL nin 59.560,32TL sinden ferilerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl davanın kısmen kabulü ile; … nolu abonelik bakımından tanzim edilen 22/09/2012 tarih ve … seri nolu kaçak tutanağı bakımından davacının davalı tarafa talebi de dikkate alınarak 7.979,12 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen dava bakımından davanın kabulü ile; … nolu abonelik bakımından tanzim edilen 22/09/2012 tarih ve … seri nolu kaçak tutanağı bakımından davacının davalı tarafa talebi de dikkate alınarak 59.560,32 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, asıl/birleşen davalı vekilince asıl ve birleşen davada verilen hüküm yönünden temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelden sorumlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; bu alınan karar , aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiştir. 622 Sayılı Kararda ise, bu kararın yürürlükte olduğu süre içinde kaçak elektrik enerjisi kullanılması halinde tahakkuk işleminin nasıl yapılacağı 1/E maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre kaçak elektrik enerjisi kullanımı halinde tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalarda tek terimli aktif enerji tarifesi üzerinden yapılacağı ve yapılan hesaplamalarda kademe, puant, güç, reaktif ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmayacağı, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketicinin,aynı yönetmeliğin (C) bendindeki usul ve esaslar göz önünde bulundurularak; (B)- (1)- (a) bendinin 1 inci paragrafı, (B)- (1)- (b) bendi ve (B)- (2) bendi çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tarihte uygulanmakta olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedelinin hesaplanacağı ve bu bedelin fatura edileceği, güç ve reaktif bedeli alınmayacağı vurgulanmıştır.
Ayrıca; uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada geçmişe de etkili olan 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş olup, kayıp ve diğer bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Bu kapsamda bilirkişi tarafından yapılacak hesaplamada, kaçak tahakkuku noktasında; kayıp kaçak, dağıtım, iletim, psh bedeli hariç fonsuz birim fiyat üzerinden değerlendirme yapılması; ek tahakkuk hesabında ise normal tüketim hesabı yapılarak sonuca ulaşılması, buna göre kayıp kaçak, dağıtım, iletim ve psh bedeli dahil giydirilmiş birim fiyat üzerinden belirleme yapılması gerekmektedir.
Hal böyle olunca; mahkemece, dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile dava konusu kaçak elektrik tüketim bedellerinden davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktasında, kaçak tutanak tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik ve kurul kararı ile 6719 Sayılı yasa değişikliği de dikkate alınarak yukarıda ifade edilen hesaplama yöntemine uygun, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli ek rapor alınarak hüküm kurulması gerekli olup, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.