YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4307
KARAR NO : 2020/951
KARAR TARİHİ : 06.02.2020
Davacı-k.davalı … Modüler Yapı Malzemeleri İnş. San. ve Tic. A. Ş. ile davalı-k.davacı … aralarındaki alacak davasına dair İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 27/10/2015 tarihli ve 2014/728 E.-2015/633 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 08/04/2019 tarihli ve 2017/6403 E.-2019/3059 K. sayılı ilama karşı davacı-k.davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı/k.davalı, davalı ile aralarında 01/04/2009 tarihli kira sözleşmesinin yapıldığını, haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek şimdilik 5.000,00 TL kira bedelinin, 5.635,00 TL ruhsat harcı bedelinin, 637,00 TL röperli kroki bedelinin, 5.000,00 TL yatırım harcamasının faizi ile ödenmesine, teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiş, 25/04/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile kira bedeline ilişkin talebini 80.000,00 TL olarak yükseltmiştir.
Davalı/k.davacı, aleyhinde açılan davanın haksız olduğunu, taraflar arasında geçerli olan kira sözleşmesine göre kiralananın tarla olduğunu, alınacak yasal izinler ile tüm mali sorumluluğun kiracıya ait olduğunun belirtildiğini, inşaat ruhsatı alma taahhütlerinin bulunmadığını bu nedenle de feshin haksız olduğunu belirterek ödenen kira bedellerinin istenemeyeceğini savunmuş, karşı dava dilekçesinde ise, davacının sözleşmeyi 02/09/2010 tarihinde feshettiğini, kiralananın 01/06/2011 tarihli sözleşme ile yeniden dava dışı üçüncü kişiye kiraya verilebildiğini, 01/01/2010 – 30/07/2010 arası yedi aylık süredeki toplam 350,00 TL kira farkının, 2010 yılı 8. ve 9. ayların kira bedeli olan 10.100,00 TL kira bedeli ile 2010 yılı Ekim, Kasım, Aralık ayları toplam 15.150,00 TL kira alacağının ödenmesi gerektiğini belirterek toplam 25.600,00 TL alacağın faizi ile ödenmesine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, asıl dava açısından; davanın kısmen kabulüne, davacı tarafça davalıya ödenen toplam 80.000,00 TL kira bedelinin 16/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, sözleşmenin başlangıcında davacı tarafça davalıya verilen Türkiye Ekonomi Bankası’na ait 03/03/2009 tarih ve 18624 seri nolu 18.750,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın ise yerinde görülmediğinden reddine dair verilen hükmün; taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08.04.2019 gün, 2017/6403 Esas ve 2019/63059 Karar sayılı ilamı ile davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları reddedilerek, davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu gerekçesiyle asıl davanın tümden reddi, karşı davanın ise kabulünün gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, işbu ilama karşı davacı tarafından süresi içinde kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla yeniden yapılan incelemede;
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı/k.davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemleri yerinde değildir.
2-) Davacı/k.davalının karşı dava yönündeki karar düzeltme istemine gelince; taraflar arasında 01/04/2009–31/12/2019 dönemi için yapılan kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 6. maddesinde, muaccel hale gelmiş kira bedelinin ödenmesinde bir seferlik gecikmenin, bir yıllık dönemin sonuna kadar olan kira bedelinin tümünü muaccel hale getireceği düzenlenmiştir. Davalı/k.davacı tarafından 02.09.2010 tarihinde sözleşmenin feshedildiği kabul edilerek bu tarihe kadar olan bakiye kira alacakları ile 02.09.2010 tarihinden itibaren sözleşme hükmü gereği dönem sonuna kadar olan kira alacakları talep edilmiştir. Her ne kadar tacir olan davacı/k.davalı kiracı için TBK’nun 346. maddesi uygulanması ertelenmiş olmakla, kira sözleşmesinde kararlaştırılan muacceliyet koşulu geçerli ise de; kiracının sorumluluğu, tahliye tarihine kadar olan kira bedeli ile tahliyeden sonrası için belirlenecek makul süre kira tazminatı kadardır. O halde Mahkemece; mahallinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak dava konusu yerin aynı şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği hususunda denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Dairemizce verilen 08.04.2019 tarihli kararla karşı davanın tümden kabulü gerektiği belirilerek karar verilmesinin hatalı olduğu bu defaki incelemeden anlaşılmakla, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı/k.davalının sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle karşı dava yönünden davacı/k.davalının karar düzeltme istemini kabulü ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 08.04.2019 gün, 2017/6403 Esas ve 2019/63059 Karar sayılı bozma ilamının dördüncü bendinin kaldırılarak mahkeme kararının açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 06.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.