Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/3973 E. 2019/7179 K. 26.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3973
KARAR NO : 2019/7179
KARAR TARİHİ : 26.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davada davalı … yönünden davanın pasif husumetten reddine, asıl ve birleşen davada davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı … asıl davada; davalılar ile arasında 22.06.2013 tarihinde imzalanan sözleşmeyle dükkan satışı konusunda anlaştıklarını, dükkanın Temmuz, Ağustos, Eylül kiralarının dükkanın maliklerine kalacağının kabul edildiğini, malik olan davacıya arsa payı üzerinden hissesine düşen aylık 4.335,00 TL’den üç aylık toplam kira bedeli tutarı olan 13.515,94 TL’nin ödenmediğini, bu nedenle davalı borçlular hakkında İstanbul 21. İcra Müdürlüğünde 2014/3614 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, itirazın iptaline, %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı … birleşen davada; davalılar ile arasında 22.06.2013 tarihinde imzalanan sözleşmeyle dükkan satışı konusunda anlaştıklarını, dükkanın Temmuz, Ağustos, Eylül kiralarının dükkanın maliklerine kalacağının kabul edildiğini, malik olan davacıya arsa payı üzerinden hissesine düşen aylık 8.797,50 TL’den üç aylık toplam kira bedeli tutarı olan 26.392,50 TL’nin ödenmediğini, bu nedenle davalı borçlular hakkında İstanbul 21. İcra Müdürlüğünde 2014/3613 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davada davalı … açısından davanın sıfat yokluğundan (pasif husumet) reddine, asıl ve birleşen davada itirazın iptali isteminin reddine, davalı yan her ne kadar kötüniyet tazmitanı isteminde bulunmuş ise de bu yönlü istemin her iki dosya açısından koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
HMK’nun 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/1.maddesinde; avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2.fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir.
Somut olayda; asıl ve birleşen davada davalı … yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, davalı … yönünden esastan reddine karar verilmesine, dolayısıyla asıl ve birleşen davada ret sebepleri ayrı olmasına rağmen, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına, asıl ve birleşen dava için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün vekalet ücretine ilişkin 4.bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “-Asıl dava yönünden, davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine” ifadesinin yazılmasına, hükmün 5.bendinin hükümden çıkarılarak yerine “5-Birleşen dava yönünden, davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün davalılar yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.