Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/3965 E. 2019/7446 K. 03.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3965
KARAR NO : 2019/7446
KARAR TARİHİ : 03.10.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; … Gümrük Müdürlüğünde görevli davalıya, yapılan sosyal yardım ödemeleri üzerinden 2004 yılında 2.981,74 TL, 2005 yılında 2.540,02 TL olmak üzere toplam 5.521,76 TL eksik gelir ve damga vergisi tahakkuk ettirilmek suretiyle fazla ödemede bulunulduğunu, yapılan fazla ödemenin davalıdan 16.03.2009 tarihli yazı ile istenildiği halde iade edilmediğini belirterek; toplam 5.521,76 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı; talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu miktarın ödenmesi için idare tarafından gönderilen ödeme emrine karşı idare mahkemesinde dava açtığını, davanın derdest olduğunu, husumetin vergi dairesine yöneltilmesi gerektiği belirtilerek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; talep konusu alacağın davacı tarafça ödeme emri ile istenildiği, bu ödeme emrinin iptali için İstanbul 4. Vergi Mahkemesine 2012/1754 Esas sayı ile dava açıldığı, davanın halen derdest olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; davalıya yapılan yersiz ödemenin istirdatı istemine ilişkindir.
Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m.187/4’de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir.
Bir davanın derdestlik nedeniyle reddedilebilmesi için; aynı davanın iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte olması, birinci dava ile ikinci davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir.
Somut olayda; davalı tarafından davacı idare aleyhine Vergi Mahkemesinde açılan davada, davacı tarafından gönderilen ödeme emrinin iptali, iş bu davada ise davalıya yapılan fazla ödemenin iadesi talep edilmiştir. Her ne kadar her iki davada taraflar aynı olsa da dava konularının birbirinden farklı olduğu görülmüştür.
Bu durumda, mahkemece, aralarında sadece bağlantı bulunduğu anlaşılan dava nazara alınarak davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; işin esasına girilerek, taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.