Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/3047 E. 2019/6416 K. 10.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3047
KARAR NO : 2019/6416
KARAR TARİHİ : 10.09.2019

MAHKEMESİ : TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, taraflar arasında 01.01.2005 başlangıç tarihli, 36 ay süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, iflas idaresi tarafından kira sözleşmesine konu tesisler ve tüm makine, alet ve edavatın bilirkişi incelemesi yapılarak müflis şirket yetkilisine teslimine karar verildiğini, bilirkişi raporu ile eksik ve arızalı malların değerinin 36.892.10 TL olarak tespit edildiğini, bu tutarın tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kiralananın ve içindeki tüm makine, alet ve ekipmanların eksiksiz ve hasarsız olarak teslim edildiğini beyanla davanın reddine, davacının icra inkar tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüyle, Üsküdar 3. İcra Müdürlüğü’nün 2008/5575 sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını doğrudan mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir. Anılan madde uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi için davaya konu alacağın gerçek miktarın belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması gerekir. Takibin konusu, kiralananda bulunan kümes ekipmanlarında oluşan zararın tazminine ilişkin olduğundan ve bu masrafların değerinin tespiti yargılamayı gerektirdiğinden alacak likit değildir. Bu nedenle mahkemece icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm birinci fıkrasında yer alan “Asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.