Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/2727 E. 2019/5285 K. 11.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2727
KARAR NO : 2019/5285
KARAR TARİHİ : 11.06.2019

Davacı … ile davalı … Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasına dair İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 29/12/2015 tarihli ve 2014/90 E. – 2015/933 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 25.02.2019 tarihli ve 2017/5644 E. 2019/1467 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından ilamdaki maddi hatanın düzeltilmesi istenilmekle,
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekilinin maddi hata talebi üzerine yapılan incelemede; Davacının, 01.04.2016 tarihli temyiz dilekçesi ile; tahliye talep edildiği halde, Mahkemece tahliye talebi yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden kararın bozulmasının istenmesine rağmen, temyiz dilekçesinin UYAP üzerinden elektronik imza ile gönderildiği ve çıktısının dosya arasına alınmadığı, Dairemizce verilen 25.02.2019 tarihli ve 2017/5644 Esas 2019/1467 Karar sayılı ilamda, Davacının temyiz talebi yönünden herhangi bir inceleme yapılmadan, sadece davalının temyiz talebine hasren yapılan inceleme sonucunda; kararın onanmasına hükmedildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz dilekçesine göre dosyanın incelenmesine ilişkin düzeltme isteminin kabulüne karar verilerek dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalının 15.01.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralananda kiracı olduğunu, ödenmemiş kira bedellerine ilişkin olarak girişilen 4 ayrı icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, işyeri niteliğinde taşınmazın ruhsat alınabilmesi için masraflar yaptığını, davacının önce ihtar göndermesi gerekirken doğrudan icra takibi yaptığını, kira bedellerinin bir kısmını ödediğini, bu nedenlerle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4 ayrı icra dosyasında yapılan itirazların kısmen iptaline %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
HMK’nın 297/2 (HUMK.nun 388/5) maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun’un 15., 21. maddeleri). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nispete göre alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu’nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin; tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değerinin esas alınacağı öngörülmüştür. Dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanun’unun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK’nun 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.01.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli ve aylık 3.300TL bedelli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava niteliği itibariyle konusu para ile değerlendirilebilen davalardan olduğundan yukarıda açıklandığı üzere Harçlar Kanun’unun 30. Maddesi uyarınca tahliye davası yönünden yıllık kira bedeli üzerinden hesap edilerek nispi harç yatırılması zorunludur. Davacı 4 ayrı icra dosyasından toplamda, 27.407,62TL üzerinden itirazın iptali ve tahliye talebinde bulunduğu halde, Mahkemece davacıdan 37.408,20TL üzerinden peşin harç alınmıştır. Bu durumda, Mahkemece, itirazın iptali talep edilen miktar ve yıllık kira bedeli toplamı üzerinden ödenen harcın mahsubu ile kalan kısım üzerinden harcın tamamlanmaması ve tahliye talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin kararın(maddi hatanın) düzeltilmesi talebinin kabulü ile, İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 29/12/2015 tarihli ve 2014/90 – 2015/933 esas-karar sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 25.02.2019 tarihli ve 2017/5644 esas 2019/1467 karar sayılı ilamda sehven maddi hata yapıldığı anlaşıldığından, Dairemizin onama ilamının kaldırılmasına, yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.