YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2593
KARAR NO : 2019/7075
KARAR TARİHİ : 24.09.2019
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarında 01.02.1994 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalının 2012-2013 ve 2014 yıllarına ait kira bedellerini eksik ödemesi nedeniyle kira farklarından kaynaklı alacağın tahsili için Nazilli 2. İcra Müdürlüğünün 2015/85 esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içersinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itiraz sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek davalının borca yönelik itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının tahliyesine, davalının % 20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; taraflar arasındaki 01.02.1994 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin, 17.10.2006 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğinden son bulduğunu, davacı ile eşi … arasında 17.10.2006 tarihli sözleşme akdedildiği bu nedenle kiracının kendisi değil eşi olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davaya dayanak yapılan kira sözleşmesinde kiraya veren davacı dışında kiraya veren dava dışı …’in olduğu bu nedenle davacının sadece kendi payı oranında talepte bulunabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 270TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ile davacı ve davacının murisi … arasında 01.02.1994 başlangıç tarihli, 2 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosyadaki tapu kaydına göre davacının taşınmazda 1998 yılından beri tam hisse ile malik olduğu, diğer kiraya veren dava dışı …’in ise 07.12.2002 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Dar yetkili İcra Mahkemesi kararları genel mahkemeler için
kesin hüküm oluşturmaz. Bu durumda; davacının 1998 yılından beri dava konusu taşınmazda tek başına malik olduğu ve kira bedellerinin 1/2 sinin diğer kiraya veren dava dışı … veya mirasçılarına ödendiğine ilişkin bir savunma da yapılmadığına göre, davacının tüm kira bedellerini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının malik sıfatı ile alacak talebinde bulunabileceği gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.