Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/2429 E. 2019/4504 K. 14.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2429
KARAR NO : 2019/4504
KARAR TARİHİ : 14.05.2019

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakası artırım, karşı dava nafaka indirimi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı-karşı davalı, tarafına bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL’ye, müşterek çocuğa bağlanan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının da artırılarak aylık 750,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı, karşı tarafın açtığı davanın usul ve esas bakımından reddine, karşı davanın kabulüne, ödediği yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına, bunun olanaksız olması halinde ise yoksulluk nafakasında indirim yapılarak aylık 100,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıya ödediği yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 06/04/2015 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL’den aylık 450,00 TL’ye; tarafların müşterek çocuğu … için ödediği iştirak nafakasının dava tarihi olan 06/04/2015 tarihinden itibaren aylık 250,00 TL’den aylık 400,00 TL’ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemiz 07.06.2017 Tarihli … E. 2017/9330 K. bozma ilamında; sair temyiz sebeplerinin reddi ile, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilemediği bu sebeple yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile tarafların müşterek çocuğu 24/12/2011 doğumlu … için takdir edilmiş olan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının 30,00 TL arttırılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 280,00 TL ye yükseltilmesine, davacı için takdir edilmiş olan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 35,00 TL arttırılarak aylık 335,00 TL ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı/karşı davacının tüm, davacı/karşı davalının aşağıda kalan dışında sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Somut olayda, mahkemece bozma öncesi verilen kararda; davacı/karşı davalının çocuk için açtığı iştirak nafakası davasında nafaka miktarı 250 TL’den 400 TL’ye çıkartılmış olup temyiz üzerine dairemizce sadece yoksulluk nafakası yönünden bozma yapılmış sair temyiz sebepleri reddedilmiş, bu haliyle iştirak nafakası hakkındaki hüküm kesinleşmiştir. Mahkeme tarafından ise, bozmanın kapsamının iştirak nafakasına da ilişkin olduğu düşüncesi ile hüküm kurulmuşsa da, kesinleşmiş kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalı/karşı davacının tüm, davacı/karşı davalının aşağıda kalan dışında sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün 1. fıkrasındaki “Davanın KISMEN KABULÜ ile tarafların müşterek çocuğu 24/12/2011 doğumlu … için takdir edilmiş olan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının 30,00 TL arttırılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 280,00 TL ye YÜKSELTİLMESİNE, davacı için takdir edilmiş olan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 35,00 TL arttırılarak aylık 335,00 TL ye YÜKSELTİLMESİNE, davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE” ifadesinin çıkartılarak yerine “Davanın KISMEN KABULÜ ile tarafların müşterek çocuğu 24/12/2011 doğumlu … için takdir edilen iştirak nafakasının bozma ilamı kapsamı dışında kalan hususlardan olup kesinleşmesi nedeniyle hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı/karşı davalı için takdir edilmiş olan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 35,00 TL arttırılarak aylık 335,00 TL ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.