Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2019/1121 E. 2019/8114 K. 17.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1121
KARAR NO : 2019/8114
KARAR TARİHİ : 17.10.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali/tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Eyüp 2. (İstanbul 17.) Asliye Mahkemesine açtığı dava ile davalı adına tahsis edilen işyerinin tahsis belgesinin iptaline, iş yerinin tahliyesine ve teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece verilen asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kabulüne ilişkin kararın, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 07.12.2011 tarih ve Esas: 2011/8302 Karar: 2011/18299 sayılı ilamı ile uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, 08/05/2012 tarih ve Esas: 2012/89 ve Karar: 2012/182 sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmeksizin 31.12.2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine, davanın yargılaması görevli İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülmüş ve 16.01.2018 tarih ve Esas: 2015/158 Karar: 2018/30 sayılı karar ile asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İş bu kararın, davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dava dosyası temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 373/4 maddesi; “Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmünü,
Geçici 3/2 maddesi; “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; Eyüp 2. (İstanbul 17.) Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı hakkında bozma kararı verilmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp, karar verilmiştir.
Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 16.01.2018 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi “İstinaf” olup, görevli merciinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 17/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.