Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/7916 E. 2019/48 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7916
KARAR NO : 2019/48
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, tarlasının yakınındaki elektrik direğinden ve bakım ve onarım yapılmayan elektrik hattından kaynaklanan yangın çıktığını, zararını tespit ettirdiğini, olaydan sonra bazı direklerin uzaklaştırıldığını, kabloların yeraltına indirildiğini ileri sürerek şimdilik 3.495,30-TL olay tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir .Mahkemece, yangının davalıdan kaynaklanan sebeplerden çıktığı kanıtlanmadığından davanın reddine karar verilmiş , hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia edilen yangın nedeniyle,uğranılan maddi zararın tazminine ilişkindir.Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58)
Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden “olağan sebep sorumluluğu”dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur.Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği 5. maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.Düzenlenen yangın raporunda yangının yüksek gerilimi sağlayan direğin altında çıktığı belirtilmiş, keşifte dinlenen tanık … ise beton direğin eğildiğini, tellerin ekinlere değdiğini, patlama olduğunu ,yangın çıkınca elektriklerin de kesildiğini beyan etmiştir.Davacı tarafından yaptırılan delil tespiti dosyasına sunulan elektrik mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda yangın sebebinin bir ark kıvılcımı ya da zemine düşen kızgın bir parça olabileceği gibi dış müdahale olabileceği de belirtilmiştir. Mahkemece keşif yapılmış, keşfe katılan … mühendisi bilirkişi ise yangının nedeni konusunda bir sonuca ulaşılamadığını belirten rapor sunmuştur. İtiraz nedeni ile hazırlatılan en son bilirkişi raporunda ise elektrik mühendisi bilirkişi, taşınmazın kuzeyinde bulunan direklerin daha sonra kaldırıldığını, yerlerine tepe ağırlığı fazla olan direklerin dikildiğini, daha önce havai hat olan enerji nakil hattının yer altına alındığını, deplase edilen direkten beton parçası koptuğunu, yangının çıkış sebebi konusunda bir sonuca varamadığını belirtmiştir. Davacı anılan bu rapora da itiraz etmiştir . Bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Çelişki giderilmeden hüküm kurulamaz.Mahkemece; davalı kurum açısından yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin; Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğine göre somut olayı aydınlatan, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, konusunda uzman bilirkişiden (elektrik mühendisi ) rapor alınarak, çelişki giderildikten sonra varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ile teknik açıdan yangının kaynağını aydınlatamayan yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.