Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/7564 E. 2019/6034 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7564
KARAR NO : 2019/6034
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

MAHKEMESİ : …. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen istirdat davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; bölge adliye mahkemesince uyuşmazlığa konu miktarın temyiz sınırının altında kaldığı gerekçesiyle ek kararla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi üzerine, bu defa davacı vekili tarafından işbu ek karar duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 02/07/2019 tarihinde davacı vekili Av. … geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; elektrik abonesi bulunduğu davalı şirketin düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve PSH bedeli tahsil ettiğini ileri sürerek; bilirkişi incelemesi ile belirlenecek bedel yönünden fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 500 TL’nin dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; istirdadı istenilen bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince; 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Elektrik Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Elektrik Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler nedeniyle davanın konusuz kaldığı, Yargıtay içtihatlarına göre dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak yasa gereği dava konusuz kaldığından davacı lehine dava değeri üzerinden yatırılan harca göre 500 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine kesin olarak karar verilmiş; sonrasında uyuşmazlığa konu miktarın temyiz sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacı tarafın temyiz dilekçesinin reddine dair ek karar verilmesi üzerine, davacı vekili tarafından işbu ek karar temyiz edilmiştir.
1- Davacı tarafın ek karara yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacak kalemlerinin miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenemediği, bu nedenle asgari bir miktar belirtilerek belirsiz alacak davası açıldığı, davacı tarafça temyiz aşamasında davanın kısmi dava olarak açıldığının bildirilmesinin davanın mahiyeti gözetildiğinde sonuca etkili olmadığı, yargılama sırasında alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmediği gibi davacı tarafın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırmadığı, bu nedenle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik ilk derece mahkemesince verilen hükmün kesinlik sınırı içinde bulunmadığı anlaşılmakla; bölge adliye mahkemesinin davacı tarafın temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 04/09/2018 tarihli ek kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmiştir.
2- Davacı tarafın esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının onanması gerekir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci bendi uyarınca ONANMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ek kararın temyizi nedeniyle 01/10/2018 tarihli sayman mutemet alındısıyla peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 02/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.