Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/7403 E. 2018/12966 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7403
KARAR NO : 2018/12966
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :……… MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tedbir ……sı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı ile boşandıklarını, her ay 200,00 TL tedbir ……sı ödenmesine karar verildiğini, davalının asgari ücret ile sigortalı olarak çalıştığını, ………si ile birlikte yaşadığını, ……ya ihtiyacının kalmadığını ileri sürerek, …… davası ile hükmedilen tedbir ……sının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı, maddi durumunun iyi olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, …… davasında hükmedilen ……ya ilişkin kısmın 16.03.2016 tarihinde Yargıtayca onanarak kesinleştiği, kararın kesinleşmesi ile tedbir ……sı sona erdiğinden, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, A.A.Ü.T.’ne göre belirlenmiş 1.800,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Uyuşmazlık, …… davasında hükmedilen tedbir ……sının kaldırılması talebine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesine göre, “…… veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır” denilmektedir. Bu şekilde hükmedilen tedbir ……sı, …… davasının reddine dair kararın kesinleşmesi ile mahkeme hükmüne gerek kalmadan kendiliğinden kalkar.
Somut olayda; davalı kadın tarafından açılan …… davasında, … ……… Mahkemesi’nin 06.01.2015 tarihli ve E. 2013/776 – K. 2015/4 sayılı ilamıyla, davanın kabulü ile tarafların ……larına, davacı kadın lehine 200 TL tedbir ……sı takdirine, ……nın kararın kesinleşmesinden sonra da aynı miktar üzerinden yoksulluk ……sı olarak ödenmesine karar verildiği, kararın …… yönünden 16.03.2015 tarihinde kesinleştiği, ilgili dosya davalısı …’nın …… ve tazminatlar yönünden kararı temyiz ettiği, dava temyiz aşamasındayken bu defa … tarafından 24.06.2015 tarihinde tedbir ……sının kaldırılması talepli işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında …… davasında kadın lehine hükmedilen tedbir ……sının kararın kesinleştiği 16.03.2016 tarihi itibariyle kendiliğinden kalktığı sabittir. Ancak, davacı ……ya ilişkin dava derdest iken 24.06.2015 tarihinde işbu davayı açtığından, mahkemece, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-) Davalı tarafın vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı HMK 326 maddesi uyarınca, “Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir”. Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323 1/ğ).
Bu itibarla, mahkemece, davada kendini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK.nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.