Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/6937 E. 2018/11616 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6937
KARAR NO : 2018/11616
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı kurumun müvekkilinin resmi daire su abonesi olduğunu, ancak kullanmış olduğu suyun bedelini ödemediğini, başlatılan takibe haksız olarak itiraz ederek durmasına sebebiyet verdiğini öne sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/19811 esas 2014/17209 karar sayılı 25/12/2014 tarihli ilamıyla;
“1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan mali müşavir bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin su tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Uzman bilirkişi tarafından, davalının ödenmesi gereken su bedelinin ayrıca sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bilirkişilerin de aralarında bulunduğu üç kişilik heyete verilerek, davalının ödenmesi gereken su bedelinin sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması hususunda rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda 1-Davanın kabulü ile, taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak davalı tarafın … 2.İcra Müdürlüğünün 2012/6346 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmetmeye yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı kurum (Karayolları Genel Müdürlüğü) 6001 sayılı Yasanın 12/2.maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, davalının harç ile sorumlu tutulması gerekirken aleyhine harca hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK. 436/2 maddesi gereği düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 3. maddesinin “ Davalı harçtan muaf olduğundan başlangıçta alınan 1.727,70 TL harcın davacıya talep halinde iadesine” şeklinde değiştirilmesi, hükmün 6. maddesinin ise “ Davacı tarafından yapılan 1.325,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.