Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/6913 E. 2018/12901 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6913
KARAR NO : 2018/12901
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki …… davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, taraflar arasında 2009 yılında 4 yıllık …… sözleşmesi düzenlediğini, davalının sözleşmenin 2. dönemi olan 2010-2011 sezon bitiminde sözlü olarak …… sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini, işletme süresinin bağlayıcılığına, fesih yönlü bir yazılı bildirimin kendisine iletilmemesine karşın davalı tarafın, …… dönemi kafenin kapalı alanında tutulan ……… vb. taşınabilir eşyaları habersiz olarak dışarı çıkarttırarak ……lananı boşalttığını, ……ya verene ihtarname gönderilmesine rağmen halen kafe için alınmış olan malzemelerin açık alanda bekletildiğini belirterek davalının elatmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davayı kısmen ıslah ettiklerini beyanla 30.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 2012-2013 yaz dönemine ilişkin de davalının müdahalesinin önlenmesi karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının sözleşmeyi ihlal etmesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 2011-2012 yaz dönemine ilişkin faaliyette bulunamaması nedeni ile 9.072,97 TL kazanç kaybının ıslah tarihi olan 07/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının, davacının kullanımı engelleyecek her türlü girişim ve müdahalesinin menine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edlimiştir.
1-) HMK’nun 176.(HUMK 83.) ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanı sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
Somut olaya gelince; dava dilekçesinde, elatmanın önlenmesi talep edilmiş olup ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde yer almayan ……lananın kullanılamaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep edilmiştir. Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın, dava tamamen ıslah edilmeden ıslah dilekçesiyle istenilmesi mümkün değildir. Mahkemece, dava dilekçesinde yer almayan ve ıslah dilekçesiyle talep edilen tazminat istemi hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-)6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince de; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
Davacı ……cı, ……lananın kullanımının davalı tarafça engellendiğini belirterek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının, davacının kullanımı engelleyecek her türlü girişim ve müdahalesinin menine karar verilmiş olup, …… sözleşmesine dayanılarak açılan davada …… sözleşmesinin kapsam ve süresini aşar, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuştur. Bu halde mahkemece, davanın konusu oluşturan …… sözleşmesinin kapsamı gözetilerek açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.