Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/6719 E. 2018/12589 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6719
KARAR NO : 2018/12589
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ : ……… ……… ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında ……… adliye mahkemesi tarafından yapılan ……… incelenmesi sonucunda: davalı (karşı davacı) tarafın ……… başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı – karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Asıl davada davacı, ……… 10 Aile Mahkemesi’nin 2010/405 Esas, 2011/796 sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuk ……’in velayetinin kendisine verildiğini ve çocuk yararına aylık 700 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,……… 8 Aile Mahkemesi’nin 2012/1283 Esas 2013/431 sayılı kararı ile nafakanın artırılarak 1.350 TL’ ye çıkarıldığını, son açılan ……… 11. Aile Mahkemesi’nin 2014/573 Esas, 2015/489 sayılı dosyası ile söz konusu nafakanın aylık 1.500 TL’ye yükseltildiğini, aradan geçen zamanda çocuğun büyümesi ile birlikte ihtiyaçlarının çoğaldığını,davalının gelirinde ise artışın olduğunu ileri sürerek, iştirak nafakasının aylık 6.500 TL ‘ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Karşı davalı,müşterek çocuğun ihtiyaçlarının taraflarca birlikte karşılanması gerektiğini, çocuğun tüm giderlerinin kendisinden talep edildiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş:karşı dava olarak ise, nafaka artırımlarının …… tarafından belirlenen ……… oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; asıl dava yönünden;davanın kısmen kabulü ile aylık 1.500 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 3.500 TL ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine;karşı dava yönünden;davanın kabulü ile ,nafakanın artırma tarihinden itibaren birer yıllık dönemler halinde yıllık Üfe oranında artırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece verilen bu karara karşı davalı-karşı davacı vekilince ……… kanun yoluna başvurulmuştur.
……… ……… Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi’nce,davalı-karşı davacının iştirak nafakasının artırımına yönelen ……… talebinin HMK’nun 353/1-b/2 maddesi uyarınca kabulü ile,……… 5.Aile Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarih ve 2016/1958 Esas-2017/487 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının ‘’1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN’’ bölümünün 1,2,3,4,5 no’lu bentlerinin tümüyle kaldırılmasına;yerine, ASIL DAVA YÖNÜNDEN,1-Davacının davasının kısmen kabulü ile,müşterek çocuk …… Ülkü için aylık 1.500 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 2.100 TL’ye çıkartılmasına,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık;asıl davada,iştirak nafakasının arttırılması;karşı davada ise,söz konusu nafaka arttırımının …… tarafından belirlenen ……… oranında artırılması noktasında toplanmaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6 ncı maddesi ve Anayasa’nın 36 ncı maddesine göre herkes, yasal yollardan faydalanarak yargı yerleri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, 6100 sayılı HMK’nın 27 nci maddesinde belirtilen hukukî dinlenilme hakkını da içeren daha geniş bir haktır ve hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.
Adil yargılanma hakkı, kanunî, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından yargılanma, makul süre içinde yargılanma, hakkaniyete uygun yargılanma ve hukukî dinlenilme haklarını kapsar.
Somut olayda;ilk derece mahkemesince verilen karara karşı ……… isteminde bulunan davalı-karşı davacı vekilinin ……… dilekçesinin davacı-karşı davalı vekiline 03.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği,davacı-karşı davalı vekilinin de aynı tarihli katılma yolu ile ……… dilekçesini sunduğu ve harcını yatırdığı,ancak ……… ……… Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi’nce davacı-karşı davalının katılma yolu ile ……… talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla,bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle ……… Adliye Mahkemesi kararının davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenler ile davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren ……… Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 10.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.