Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/6668 E. 2018/10591 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6668
KARAR NO : 2018/10591
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; toplam 61 adet abone numarası ile davalı … abonesi olup, kurumdan elektrik hizmeti aldığını, kullanılan aboneliklerin tamamının, fiilen kamu hizmetlerinin görülmesi sırasında kullanıldığını, davalı personeli tarafından borcu gerekçe gösterilerek aboneliklerde elektrik kesme işlemi uygulanmak istendiğini, borçları için yapılandırma işlemi yapılmış olup bu yapılandırma işleminin halen devam ettiğini, yapılandırılmış olan borçların mali boyutunun çok yüksek olduğunu, borçlarını ödemek için çaba sarf ettiğini ancak mali anlamda sıkıntılar yaşadığını, hukuki anlamda bir yapılandırma işlemi varken, elektrik kesintisi yapılmak istenmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, ayrıca kamu hizmeti yürütmekte olduğundan elektrik kesintisi yapılmasının telafisi güç ve imkansız zararlar oluşturacağını beyan ederek elektrik aboneliklerine ilişkin elektriklerin kesilemeyeceğine ilişkin hukuki durumun tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; davacının borcu olduğu için davasının yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece; belediyenin elektriğinin kesilmesi işleminin hukuka aykırı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının ve asli müdahilin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Somut olayda; davanın reddine karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hesaplanan vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 436/2 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ve asli müdahilin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün 4. fıkrasında yer alan “…davalıdan alınarak davacıya verilmesine…’’ ifadesinin hükümden çıkartılarak yerine “…davacıdan alınarak davalıya verilmesine…” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.