Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/6429 E. 2018/10562 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6429
KARAR NO : 2018/10562
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 25.04.2002 tarihli resmi senet ile mülkiyeti hazineye ait … Mahallesi 2044 parsel numaralı taşınmaz üzerinde 664 yatak kapasiteli 1. Sınıf tatil köyü yapılmak üzere davalı lehine 49 yıl süreyle üst hakkı tesis edildiğini, toplam yıllık işletme hasılatı üzerinden %1 oranında pay ödeneceğini, şirketin alt kiracılarla sözleşmeler yaparak taşınmazı alt kiraya verdiğini, ancak alt kiracıların hasılattan ödemeleri gereken bedelleri ödemediklerini, alt kiracıların ödemedikleri kira bedellerinden kiraya verenin sorumlu olduğunu, 3. kişiye kiraya verilmesi halinde kiracıların yapacakları kiraya verme işlemleri de dahil olmak üzere kiraya verenler kira bedeli üzerinden son kiracı olan işletici ise işletme hasılatı üzerinden %1 payı ödemesi gerektiğini, kiracıların taahhütte bulunmaması sebebiyle bunlardan alınmayan hasılat paylarının kiraya verenden alınacağını, şirketin ödenmesi gereken bedeli ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 9.364.94.-TL hasılat payı ile hesaplanan 22.368,87.-TL gecikme zammının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisi niteliğinde irtifak hakkı bulunduğundan bahisle Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek tensip ile birlikte görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 299. ve devamı maddelerinde düzenlenen kira akdi ile Türk Medeni Kanunu’nun İkinci Kısmının birinci bölümünde yer alan, irtifak hakkı, kurulması, sonlandırılması, sonuçları itibariyle birbirinden tamamen farklı olan haklardandır.
Türk Medeni Kanunu’nda üst hakkına ilişkin 826. maddesinde “Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.” düzenlemesi getirilmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık irtifak hakkının bir çeşidi olan üst hakkından kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, TMK’nun 826 vd. maddelerine göre taşınmazda kurulan irtifak hakkından kaynaklanan alacak istemine, başka bir deyişle mal varlığına ilişkin bulunduğu, HMK’nun 2. maddesi çerçevesinde davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi görevi dahilinde kaldığı açıktır. Bu nedenle mahkemece işin esasının incelenerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.