Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/6199 E. 2018/12972 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6199
KARAR NO : 2018/12972
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, tarımsal sulama abonesi olduğunu, tarlasında bulunan elektrik sayacının bozulması üzerine davalı şirket tarafından 7.800,00 TL değerinde fatura düzenlendiğini, faturanın iptali için … Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’na başvurduğunu, hakem heyeti tarafından 7.100,00 TL’nin davalı şirket tarafından iadesine karar verildiğini, söz konusu bedel iade edilmediğinden, davalı şirket aleyhine …13. İcra Müdürlüğü’nün 2012/5241 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz bildirilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalının icra dosyasına bildirdiği itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, 01.08.2011 tarihinde yapılan kontrollerde, davacının kullanımında olan sayacın arızalı olduğunun tespit edildiğini, incelemede sayacın hafıza bilgilerinin karışık olduğu, endeks bilgilerinin sağlıklı olmadığının anlaşıldığını, bu nedenle de 06.06.2011 ile 01.08.2011 dönemi için kıyas yolu ile tüketim hesabının yapıldığını, Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20.maddesinde de kıyas yöntemi ile hesap yapılması gerektiğinin belirtildiğini, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Anılan karar Dairemizin 2015/1091 Esas- 2015/205526 Karar sayılı ve 17.12.2015 tarihli kararı ile “Somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan elektrik mühendisi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, dava konusu aboneliğe konu arazide ekilen ürün cinsinin, ürünün kaç defa sulanması gerektiğinin, aynı arazinin bir günde ve kaç saatte sulanabileceğinin belirlenmesi gerektiği hususunda ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınabileceği bildirilmiştir. Ne var ki, mahkemece bilirkişi raporunda belirtilen şekilde inceleme yapılmadan hüküm verilmiştir. O halde, mahkemece; dosyanın elektrik mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna verilmesi, davaya konu dönem tüketim faturası dikkate alınarak, tahakkuk döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile sözleşme hükümlerine göre davacının ödemesi gereken bedelin hesaplanması konusunda rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 04.07.2018 tarihli son kararında; davanın kısmen kabulüne, davalının Konya 13. İcra Müdürlüğünün 2012/5241 esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptali ile takibin 5488,40 TL üzerinden devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; elektrik tüketim bedelinden kaynaklı borcun tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 19.maddesinde sayacın hiç tüketim kaydetmemesi, 20.maddesinde de ise sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde elektrik tüketim bedellerinin hesaplanmasına dair yöntemler belirlenmiştir.Somut olayda;davacının davalı elektrik şirketinin tarımsal sulama abonesi olduğu, davalı şirketi tarafından, uyuşmazlık konusu olan tüketim bedelinin sayacın bozuk olması nedeni ile kıyas yolu ile hesaplandığı, dosya kapsamında yer alan sayaç sevk ve bilgi formu incelendiğinde de sayacın sökülme tarihinin 01.08.2011 olduğu, arıza nedeninin ise ‘’Sayacın hafızası karışık,endekse itimat edilemez,kıyas alınacak’’ şeklinde belirtildiği, davalı elektrik şirketince verilen yazı cevaplarından da anlaşıldığı üzere, davalı tarafından davacı aboneye sayacın arızalı olduğu dönem olan 06.06.2011 tarihi ile sayacın değiştirildiği tarih olan 01.08.2011 aralığına ilişkin olarak ilave tüketim hesaplanarak 7.800,00 TL faturanın tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Sayaç değiştirme tutanakları ile sayaç sevk ve bilgi formlarında, sayacın bozuk olduğu ve tüketilen enerjiyi sağlıklı kaydetmediği tespit edildiğine göre, olayda irdelenmesi gereken yönetmelik hükümlerinin 19 ve 20. madde hükümleri olduğu kuşkusuzdur. Ne var ki mahkemece, davacının sorumlu olduğu tüketim bedelinin tespiti yönünden alınan bilirkişi raporunda; zirai verilere ve farklı ihtimallere dayalı olarak Yönetmeliğin 19. ve 20.maddesine aykırı bir değerlendirme yapılmıştır. Bu hali ile de bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı açıktır.
Hal böyle olunca mahkemece; alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetinden davacının sorumlu olduğu tüketim bedelinin tereddütsüz bir şekilde belirlenmesi noktasında yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 19. Ve 20. maddelerine uygun hesaplamaları içerir, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması, alınacak raporda tarafların aşamalarda ileri sürdükleri itirazların da değerlendirilmesi suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün HUMK’ un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’ un 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.