Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/5760 E. 2018/10266 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5760
KARAR NO : 2018/10266
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 02.07.2014 tarihinde açtığı işbu dava ile, taraflar arasında 01.07.2010 başlangıç tarihli 6 ay süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalılardan şirketin kiracı, …’in ise müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, davalı kiracının 2014 yılı Nisan,Mayıs aylarına ilişkin kira bedelini ödememesi üzerine sözleşmenin 4. maddesi gereğince 31.12.2014 tarihine kadar devam eden aylara ilişkin kira bedellerinin de muaccel hale geldiğini, toplam 28.440 TL kira alacağının tahsili için … 28. İcra Müdürlüğü’nün 2014/13366 E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini ancak davalıların itirazlarının haksız olduğunu belirterek davalı kiracı … Ltd. Şti.’nin icra takibine vaki itirazının 25.778.20 TL üzerinden iptali ile kiralananın tahliyesine, davalı kefil …’in itirazının ise kefalet miktarı olan 23.000.-TL üzerinden iptali ile ayrıca her iki borçlunun ödemekle sorumlu olduğu asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davalı … yönünden davanın reddine; Davalı … Yapım Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti. yönünden ise davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 28 İcra Müdürlüğü’nün 2014/13366 Esas Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile 23.712,20 TL. asıl alacak, 83,83 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.796,03 TL. üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden % 20 icra inkar tazminatın davalı … Yapım Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davacının davalı kefil …’e yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.07.2010 başlangıç tarihli ve altı ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini davalı … müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.03.2006 gün ve 2006/6-78 Esas, 2006/88 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira paralarının miktarı açıkça gösterilmiş bir kira sözleşmesini kiracının kefili sıfatıyla imzalayan kişi; Sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca kefil sıfatıyla kiraya verene karşı sorumludur. Zira, böylesi bir durumda, kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle belirlidir. Uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun sözleşmede kararlaştırılmış olması, bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması gerekir. Ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir.Olayımızda; Sözleşmenin Hususi Şartlar bölümünün müşterek ve müteselsil kefil başlıklı kısmında, kefilin mali sorumluluğunun 23.000-TL ile sınırlı olacağı ve kefalet sorumluluğunun altı yıl süre ile devam edeceği belirtilmiştir. Sözleşmede açıkça kefilin ne kadar süre ve miktar ile sorumlu olduğu belirtildiğinden sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun ilgili hükümleri gereğince kefaletin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı alacaklı, 14.05.2014 tarihli takip talepnamesinde davalı kefilin sorumluluğu altında bulunan döneme ilişkin ödenmeyen 2014 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira bedelleri ile sözleşmenin hususi şartlar 4. maddesi gereğince muaccel hale gelen 2014 yılı Haziran ile Aralık aylarına ilişkin kira bedellerinin tahsilini istediğine ve dava dilekçesinde de itirazın davalı … yönünden kefalet miktarı olan 23.000 TL üzerinden iptalini talep ettiğine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu ve davalı …’in de kefalet miktarı olan 23.000 TL üzerinden sorumlu tutulması gerektiği nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken TBK’nun 585. maddesinde yer alan şartların gerçekleşmediğinden bahisle davanın davalı … yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2. Bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.