YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5404
KARAR NO : 2019/304
KARAR TARİHİ : 17.01.2019
Davacı … ile davalı … aralarındaki sözleşmenin ifası-alacak davasına dair … Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.02.2013 günlü ve 2011/46 E., 2013/14 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 07.05.2018 günlü ve 2016/17884 E-2018/4733 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalı ile 06/12/2009 tarihinde … ilçesi, … köyü 558 parsel ve 564 parsel sayılı taşınmazların 42.000,00 TL’ye satışı için sözleşme yaptıklarını, 30.000,00 TL bedeli peşin ödediğini, bakiye bedeli tapu işlemleri bittikten sonra ödeme yükü altına girdiğini, davalının 558 sayılı parseli tapuda devrettiğini, 564 parseli ise devretmediğini, davalıya … Noterliğinin 17/06/2011 tarih ve 00566 yevmiye nolu ihtarnameyi gönderdiğini, ancak davalı tarafın edimini yerine getirmediğini belirterek, … köyü 546 sayılı parselin davacıya devrine, bu talebin kabul edilmemesi halinde 558 sayılı parsel için fazladan ödenen 25.500,00 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, bu talebin de kabul edilmemesi halinde ise ödenen bedelin tamamının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesi ve 558 parsel sayılı taşınmazın da davalıya iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; sözleşmede taşınmazların ayrı ayrı bedelinin belirtilmediği, iki taşınmazın toplam 42.000,00 TL’ye devredileceğinin kabul edildiği, davalıya ödenen 30.000,00 TL’nin hangi taşınmaza ilişkin olarak ödendiği konusunda bir açıklık olmadığı, tapuda da hem yüzölçüm hem de değer olarak yüksek olan 558 sayılı parselin davacıya devredildiği, tapuda gösterilen değerin düşük olmasının muvazaa veya hata olduğuna dair bir delil teşkil etmediği gibi iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı, 558 parselin tapuda 4.500,00 TL olarak belirlendiği belirtilerek 25.500,00 TL’nin iadesini isteyen davacının beyanına da bu nedenle itibar edilmediği, bu durumda kalan miktarın diğer taşınmazın karşılığı olduğunun kabul edilebileceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 07.05.2018 günlü ve 2016/17884 E-2018/4733 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davacı, daire ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki 06.12.2009 tarihli adi yazılı sözleşme ile davalıya ait … ilçesi, … köyü 558 parsel (7900m2) ve 564 parsel (3000m2) sayılı taşınmazların 42.000,00 TL’ye davacıya satışı konusunda anlaştıkları, 30.000 TL’nin davalıya elden ödendiği, bakiye bedelin tapu devri sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığı, toplam 7900m2 olan 558 sayılı parselin 16.06.2010 tarihinde davacıya tapuda devredildiği ve halen davacı adına kayıtlı olduğu, 564 sayılı parselin ise davacıya devrinin yapılmadığı, toplam 3000m2 olan taşınmazın 3/16 payının halen davalı adına kayıtlı olduğu, diğer paylarının ise dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu ile sözleşme tarihi itibariyle 558 sayılı parselin değeri 19.174,72 TL, 564 sayılı parselin değeri ise 6.926,34 TL olarak belirlenmiş, tarafların bilirkişi raporuna karşı belirlenen bedel yönünden bir itirazı bulunmamaktadır.
O halde mahkemece; dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişiye verilerek, ödenen 30.000 TL bedelin, devredilen 558 sayılı parselin rayiç değerine göre oranlanması (oranlamada ödenmeyen bakiye bedel ile devredilmeyen 564 sayılı parselin rayiç değeri de gözetilmesi) suretiyle bulunacak değerin, davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açması halinde sonucuna göre karar verilmesi, aksi halde şimdiki gibi davanın reddine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onanmasına karar verildiği yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşılmakla, davacı tarafın karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizce verilen 07.05.2018 günlü ve 2016/17884 E-2018/4733 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 17.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.