YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5329
KARAR NO : 2019/7788
KARAR TARİHİ : 10.10.2019
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle cezai şart alacağının tahsili talebiyle davalı aleyhine başlattığı icra takibine, davalının haksız olarak itirazda bulunduğunu ileri sürerek; davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve asıl alacağın % 20’ı oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün Esas: 2013/5177 sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davacının icra inkar tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile asıl alacak 38.656,80 EURO ‘nun takip tarihinden itibaren uygulanan kur üzerinden TL ‘ye çevrilerek hesaplanacak % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarih ve 2015/11633 Esas- 2016/1774 Karar sayılı ilamıyla “…dava konusu olayda ise cezai şartın fahiş olup olmadığı, dolayısıyla indirilmesi gerekip gerekmediği mahkemece tartışılmamıştır. Bu durumda T.B.K. 182/son (B.K. 161/son) maddesi gereğince cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi gerekirken cezai şartın tümünün tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. ” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul 25. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5177 Esas sayılı dosyası yönünden itirazın kısmen iptali ile takibin 27.059,76 EURO asıl alacak, 160,36 TL ihtarname gideri, 1.163,44 Euro işlemiş faiz üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacağın takip tarihi itibarı ile TCMB efektif satış kuru karşılığı üzerinden hesaplanan karşılığı olan 63.517,37 TL’nin %20’si olan 12.703,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan esasa ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2–Davalının hükmedilen icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Mahkemece, 27.059,76 Euro asıl alacak ve 160,36 TL ihtarname gideri, 1.163,44 Euro işlemiş faiz alacağına yönelik olarak itirazın iptaline karar verilmiş ve asıl alacağın % 20’si oranında 12.703,47 TL icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de; icra inkar tazminatına konu asıl alacağı oluşturan cezai şart alacağının miktarının tayini yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “Kabul edilen asıl alacağın takip tarihi itibarı ile TCMB efektif satış kuru karşılığı üzerinden hesaplanan karşılığı olan 63517,37 TL’nin %20’si olan 12703,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Dava yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.