Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/4907 E. 2018/10248 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4907
KARAR NO : 2018/10248
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili davacının 1995 yılından bugüne kadar iki adet fabrikası ile Organize Sanayi Bölgesi kapsamında üretim faaliyeti yürüttüğünü ve davalı idareye karşı, gerek aidat gerek fatura borçlarını eksiksiz ödediğini, buna karşın 2013 Eylül ayı faturasının yüksek gelmesi üzerine bir araştırma yaptıklarını ve bu durumun davalı OSB’nin dava dışı elektrik dağıtım şirketi (tedarikçi) ile yaptıkları yeni sözleşmeden kaynaklandığını öğrendiklerini, davalı kurumun bu fiyat değişikliğini müvekkili kuruma bildirmeyerek fazla elektrik faturası ödemelerine ve zarara uğramalarına sebebiyet verdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 2013/9-10-11 dönem faturalarında fazla ödedikleri bedelin iadesi ile maddi tazminat olarak 100 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun,… Organize Sanayi Bölgesi kapsamında faaliyet gösteren tüm firmaların genel menfaatleri doğrultusunda dava dışı … ile yaptığı anlaşma sonucu katılımcılarına çok daha ucuza elektrik sağladığını ve bu fiyatları 2013 mayıs ayından sonraki faturalara yansıtmaya başladığını, davacının da bu dönemden sonraki faturalarının eskiye nazaran çok daha düşük olduğunu, müvekkili idarenin görevinin tek tek işletmeler bazında değil tüm katılımcıların genel menfaatini korumak olduğunu, davacının çalışma şartlarından kaynaklanan bazı fiyat uygulamalarının faturasına yansımasının genel menfaate aykırı olarak kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.uka aykırı olduğunu savunup; davanın reddine karar erilmesini ve %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/5272 esas 2016/5222 karar sayılı 05/04/2016 tarihli ilamıyla; “….Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, öncelikle yargı yerinde ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi varsa görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi yoksa davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve 6100 sayılı HMK’nun 297/1-a maddesi uyarıncada kararın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verildiğinin hükümde gösterilmesi gerekirken, bu yönün gözardı edilerek yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece; bilirkişi raporuna göre, davalının elektrik piyasasındaki faaliyetlerine ilişkin yönetmelik gereği elektrik tedarik bedelini katılımcılarına (davacıya) aynen yansıtmasının ilgili mevzuat ve yönetmelik gereği bir zorunluluk olduğu, yine ilgili mevzuat ve yönetmelikte belirtildiği üzere O.S.B’lerin (davalının) sanayicilerden gelen farklı tarife veya fiyat taleplerine cevap veremeyeceği, O.S.B’lerin (davalının) her sanayici için esnek ve uygun sözleşmeyi seçemeyeceği gibi farklı tedarikçi ile ikili anlaşma yapamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık; enerji tedarik eden davalı OSB tarafından tarife değişikliği nedeniyle katılımcısı davacı abonenin zarara uğrayıp uğramadığına ilişkindir.Dava konusu tahakkuk tarihinde yürürlükte olan Organize Sanayi Bölgelerinin Elektrik Piyasası Faaliyetlerine İlişkin Yönetmeliğin; * OSB Dağıtım Lisansı kapsamındaki yükümlülükler başlıklı 8/1-ç maddesinde; “ Katılımcılarına, eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin bağlantı ve sistem kullanım hizmetlerinden oluşan dağıtım hizmetlerini sunmak ve katılımcılarının OSB dağıtım sistemine bağlantı ve sistem kullanım taleplerini, sisteme erişim hakkını gözeterek karşılamak” yükümlülüğü,
* OSB’nin katılımcılarına uygulayacağı bedeller ile bu bedellerin belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar OSB’nin katılımcılarına uygulayacağı bedeller başlıklı 14. maddesinde;
(1) – a) Elektrik enerjisi bedeli,
b) Dağıtım bedeli,
c) Üretim tesisi sistem kullanım bedeli,
ç) …’a ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenen, sistem kullanım ve sistem işletimi ile ilgili bedeller,
d) OSB bağlantı bedeli,
e) OSB güvence bedeli,
f) OSB kesme-bağlama bedelinden oluşur.
(2) Bu Yönetmelikte yer alan usul ve esaslar çerçevesinde şeffaflık ve eşit taraflar arasında ayrım gözetilmeme ilkeleri uyarınca OSB tarafından sunulan ve Kurul tarafından uygun bulunarak onaylanan bedeller Kurum ve OSB internet sayfasında ve/veya OSB ilan panosunda yayımlanır.” hükmü, * Elektrik enerjisi tedarik sözleşmesi başlıklı 26. maddesinde ise; “OSB ile elektrik enerjisinin verileceği katılımcısı arasında yapılacak sözleşme, bağlantı gücünde değişiklik yapılması, hizmet kalitesi, katılımcı grupları, elektrik kesintileri, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi tüketimi, sayaç ve ölçü devreleri, sayaç yeri, sayaç kontrolü, sayacın tüketim kaydetmemesi, sayacın doğru tüketim kaydetmemesi, elektrik enerjisi tüketim miktarının tespiti ve ödeme bildiriminde bulunulması, hatalı bildirimde bulunulması, zamanında ödenmeyen borçlar, kesilmiş olan elektriğin yeniden bağlanması, OSB güvence bedeli, kayıtların tutulması ve raporlama, katılımcıların bilgilendirilmesi gibi hususları”içereceği belirtilmiştir.Taraflar arasında imzalanan 04/10/2010 tarihli enerji tedarik sözleşmesinin özel hususları belirten 1. maddesinde; “ … … OSB bölge içerisindeki abonelerinin abone ve tarife tiplerini elektrik enerjisi tedariğindeki maliyetlerine göre (aboneyi resmi yazı ile bilgilendirmek şartı ile) değiştirme yetkisine sahip olduğu ifade edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacının tarife değişikliği nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiği, OSB kapsamında gündüz, puant ve gece olmak üzere üç ayrı fiyatlandırma yapıldığı, davacıya ilişkin bölümün gece vardiyasındaki çalışma saatlerinin fazlalığına ilişkin bulunduğu, davalı tarafça Mayıs 2013’e göre indirim yapıldığının beyan edildiği, bilirkişi raporunda ise O.S.B’lerin (davalının) sanayicilerden gelen farklı tarife veya fiyat taleplerine cevap veremeyeceği, O.S.B’lerin (davalının) her sanayici için esnek ve uygun sözleşmeyi seçemeyeceği gibi farklı tedarikçi ile ikili anlaşma yapamayacağının belirtildiği görülmektedir.
İlgili Yönetmelik kapsamında OSB’nin katılımcılarına uygulayacağı bedellerin OSB internet sayfasında ve/veya OSB ilan panosunda yayımlanacağı belirtilmekle birlikte; taraflar arasındaki enerji tedarik sözleşmesinde ise abonenin resmi yazıyla bilgilendirileceği kabul edildiğinden, davacının söz konusu bilgilendirmenin yapılmaması nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığının tüketim miktarı, tarife değişiklikleri, çalışma saatleri ve uygulanan bedellerin karşılaştırılmasıyla tespit edilmesi gerekmektedir.O halde; mahkemece; dosyanın alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi ile, tarife değişikliği neticesinde katılımcının sözleşmeye göre resmi yazıyla bilgilendirilmesi gerektiğinden; davalı OSB tarafından yapılan değişlikler nedeniyle davacının zararının oluşup oluşmadığının, önceki ve sonraki dönemlerin dikkate alınmasıyla tüketim miktarı, tarife değişiklikleri, çalışma saatleri ve uygulanan bedellerin karşılaştırılması sonucu tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.