Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/4248 E. 2019/273 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4248
KARAR NO : 2019/273
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki asıl dava uyarlama, karşı dava tahliye, kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada davacı; davaya konu otel vasıflı taşınmazda kiracı olduğunu, yıllık kira bedelinin 800.000 USD olduğunu, turizm alanında olumsuz gelişmeler olduğunu ileri sürerek, yıllık kira bedelinin 750.000 TL olarak uyarlanmasını istemiştir.
Davalı cevap ve karşı davada; davacı kiracının uyarlama talebinin haksız olduğunu savunmuş, karşı dava olarak ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesine, kira bedelinin 01.01.2011 tarihinden itibaren yıllık 960.000 USD olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; asıl davanın reddine, karşı davada tahliye talebinin reddine, kira bedelinin tespiti talebinin kısmen kabulü ile kira bedelinin 01.01.2011 tarihinden itibaren yıllık 1.200.000 TL olarak tespitine dair verilen karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 18.02.2016 tarih ve 2015/5071 E. 2016/1114 K. Sayılı ilamı ile; “…Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01/01/2006 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira bedeli yıllık 800.000 USD olarak kararlaştırılmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ile taşınmazın kira bedelinin boş hali ile 1350000 TL olacağı belirlenmiş mahkemece hak ve nesafet indirimi uygulanmak sureti ile 01.01.2011 tarihinden itibaren başlayan dönem için yıllık kira bedelinin 1200.000 TL olarak tespitine karar verilmiştir. Hükme esas alınan 5 yıllık kira sözleşme süresi bitiminden sonra başlayan yeni dönem için belirlenecek olan kira parası hak ve nesafet ilkelerine uygun bir şekilde takdir edilmelidir. Ancak belirlenen bu kira bedeli en son alınan kira bedeline endeks oranında yapılacak artırım sonucu belirlenecek kira bedelinden daha az olmamalıdır. Mahkemece belirlenen kira bedeli bu miktarın altında olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile asıl dava yönünden hüküm onanmış, karşı davada kira bedelinin tespitine yönelik hüküm bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; asıl dava ve karşı davada tahliye talebi yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada kira bedelinin tespiti talebinin kısmen kabulü ile 01.01.2011 tarihinden itibaren kira bedelinin 1.344.000 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince karşı dava yönünden temyiz edilmiştir.
Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiş ise de, davalı/karşı davacı vekili Av. … 30.04.2018 tarihli dilekçe ile karşı davadan feragat ettiklerini belirtmişlerdir.
Feragat, HMK. nun 307. maddesinde; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır.
Aynı yasanın 311. maddesinde ise, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı açıklanmıştır.
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Ancak, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında bir karar verme yetkisi ise hükmü veren mahkemeye aittir.
Nitekim HGK’nun 19.12.2012 tarih ve E.2012/13-1369 K.2012/1221 sayılı kararı ile de, davadan feragatin temyiz isteğinden vazgeçme yanında daha geniş kapsamlı olduğu, birincide temyiz dilekçesinin reddine karar vermekle yetinileceği diğerinde ise, feragatin hukuki niteliği gereği, bu konuda karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulacağı aynı zamanda verilen bu iki dilekçenin birbirinin devamı niteliğinde olduğu ve davadan feragatin bir yerde temyizden feragat isteğini de içereceği benimsenmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile karşı davaya yönelik hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.