Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/3872 E. 2018/12682 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3872
KARAR NO : 2018/12682
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

Davacı … ile davalı … arasındaki alacak davasına dair … 6. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.10.2015 tarihli, 2015-48 Esas,2015-388 Karar sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 21.12.2017 tarihli ve 2016/13001 Esas – 2017/17985 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; … mah. 27 pafta 176 ada 13 parsel (ifraz sonrası 46 parsel) sayılı taşınmazın bir kısmının davacı tarafından işgal edildiğinden bahisle davalı belediyece ecrimisil bedeli tahakkuk ettirildiğini, toplam 16.556,60 TL’nin davalıya ödendiğini; söz konusu parselin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/163 Esas ve 2980/84 Karar sayılı kararı ile davalı adına kaydının iptali ile davadışı üçüncü kişiler adına tesciline karar verildiğini, kararın 03.02.1984 tarihinde kesinleştiğini; davalı belediyenin malik sıfatını yitirdiği dönem için ecrimisil talep edemeyeceğini, davalıya iade için ihtar çekildiğini, 1.432,60 TL’nin iadesinin yapıldığını, kalanın iade edilmediğini belirterek; haksız olarak ecrimisil adı altında tahsil edilerek davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olan 15.124,60 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; davacının haksız işgalle taşınmazı kullandığını, taşınmazın 12.07.2012 tarihinde üçüncü kişiler adına şahıs parseli olarak tapuda tescil edildiğini, bu tarihe kadar davalı adına tapuda kayıtlı gözüktüğünü, bu dönemden sonraki kullanımların iade edildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu 46 parsel sayısını alan önceki 176 ada, 13 sayılı parsel hakkında, davacının maliki evvelleri lehine verilen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/163 – 1980/84 sayılı, 12.03.1980 tarihli kararın 03.02.1984 tarihi itibariyle kesinleştiği, bu tarihten itibaren artık davalı belediyenin, davacı malikten işgalci sıfatına haiz olduğu ve kötü niyetli olduğu iddiası ile ecrimisil talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile 15.124 TL’nin davalıdan tahsiline, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 21/12/2017 tarihli ve 2016/13001 Esas 2017/17985 Karar sayılı ilamı ile;”Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Somut olayda; davacı tarafından iadesi talep edilen ecrimisil bedeline ilişkin, mahkeme kararı ile adlarına tescil edilen üçüncü kişilere ayrıca bir ödeme yapmadığı hususu dikkate alındığında sebepsiz zenginleşme koşulları oluşmadığından, davacının ödemiş olduğu bedeli davalıdan talep etme hakkı bulunmamaktadır. Diğer anlatım ile somut olayda sebepsiz zenginleşmenin koşulları oluşmamıştır. Mahkemece, anılan nedenler ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir.”gerekçesi ile bozulmuş, bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
4721 sayılı TMK’nın 705.maddesinde “Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” denilerek, mülkiyetin kazanılması ve tescil koşulları düzenlenmiştir.Bu yasal düzenlemeye göre, taşınmazın mülkiyeti tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinde adına tescil kararı verilen şahıslarca kazanmış olur.Dairemizin, 21.12.2017 tarihli ve 2016/13001 Esas – 2017/17985 Karar sayılı bozma ilamı ile “davacı tarafından iadesi talep edilen ecrimisil bedeline ilişkin, mahkeme kararı ile adlarına tescil edilen üçüncü kişilere ayrıca bir ödeme yapmadığı hususu göz önünde bulundurularak, sebepsiz zenginleşme koşullarının dava konusu olayda gerçekleşmediğinden bahisle hüküm bozulmuş ise de; dava konusu taşınmaz, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.1980 tarihli, 1978/163 Esas ve 1980/84 Karar sayılı ilamının 03.02.1984 tarihi itibariyle kesinleşmesiyle, hükmen tescille dava dışı 3.şahışlar üzerine geçmiştir.Bu tarih itibariyle, davalı belediyenin dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı kalmadığından, davalının ecri misil alacağı da sebepsiz zenginleşme teşkil eder. Bu durumda, mahkemece, davalı belediyenin aldığı bedelin iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle onanması gerekirken,dairemizce bozulduğu bu defa ki yapılan inceleme ile belirlendiğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 440. maddesi gereğince davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin, 21.12.2017 tarihli ve 2016/13001 Esas – 2017/17985 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak, mahkeme kararının ONANMASINA, 38.90.TL. fazla alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.