Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/3408 E. 2018/9715 K. 09.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3408
KARAR NO : 2018/9715
KARAR TARİHİ : 09.10.2018

.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyizi ve davalılardan … tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı borçluların murisi … ‘ün 08211285 (12012850) nolu elektrik abonesi olduğunu, elektrik borçlarını ödemediğini, davalıdan 63.823,24.TL asıl alacak, 79.476,85.TL gecikme zammı ve 14.305,82.TL KDV olmak üzere toplam 157.605,91 TL alacaklı olduklarını, söz konusu borcun ödenmemesi nedeniyle murisin mirasçıları olan borçlular hakkınd…. sayılı takip dosyasıyla takibe geçildiğini, borçluların gönderilen ödeme emrindeki takibe, borca ve faize itiraz etmeleri nedeniyle haklarında başlatılan icra takibinin durduğunu, davalıların itirazlarında haksız olduklarını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar,cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davalıların….. sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptaline, takibin 63.823,24 TL asıl alacak, 47.696,75 TL gecikme zammı ve 8.761,18.TL gecikme zammının KDV’si olmak üzere toplam 120.281,17 TL üzerinden devamına; hükmedilen asıl alacak ve işlemiş faizin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar Dairemizin 13.02.2017 tarih ve 2015/16455 E.-2017/1232 K. sayılı ilamıyla “Mahkemece; davalıların sorumlu olacakları elektrik tüketim bedelinin tespiti yönünden iki ayrı elektrik mühendisi bilirkişiden ayrı ayrı rapor alınmış ve bu raporlardan 15.04.2015 tarihli rapor hükme esas alınmak suretiyle davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği toplam alacak miktarı 120.281,17 TL olarak belirlenmiştir.
….

Ancak, davalılardan … yargılama sürecinde dosyaya sunduğu 16.12.2014 tarihli dilekçesi ile icra dosyasına yaptığı itirazdan vazgeçtiğini, dosya borcunu kabul ettiğini ve af kapsamında borcunu taksitlendirmek suretiyle ödeyeceğini beyan etmesine karşın davalı …’in bu talebi yönünden mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; yargılama sürecinde 16.12.2014 tarihinde sunduğu dilekçe ile icra dosyasına, yaptığı itirazdan vazgeçtiğini, dosya borcunu kabul ettiğini ve af kapsamında borcunu taksitlendirmek suretiyle ödeyeceğini beyan eden davalı …’in bu talebi yönünden değerlendirme yapılması sonucunda hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, bu cümleden olarak; davacı tarafça yapılan toplam 993,95 TL yargılama giderinin taktiren 755,40 TL’sinin 453,24 TL’sinin davalılar …, …, …’in müştereken ve müteselsilen, kalan 302,15 TL’sinden tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacının üzerinde bırakılmasına, davacı vekili için takdir edilen 8.216,41 TL avukatlık ücretinin 4.929,46 TL’sinden davalılar …, …, …’in müştereken ve müteselsilen, kalan 3.286,56 TL’sinden tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden davacı vekili ve katılma yolu ile davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı …’ün temyiz istemi yönünden;
Davacının temyiz dilekçesi, davalıya 07.03.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Hükmü temyiz etmemiş olan tarafın, diğer tarafın temyizine cevapla hükme ilişkin itirazlarını bildirmek suretiyle hükmü katılma yolu ile temyizi mümkün (HUMK m. 433/2) ise de, bu şekilde yapılan temyizin süresi, temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on gündür. Bu süreden sonra verilen cevap dilekçesindeki itirazların temyizen incelenmesi artık mümkün değildir. Davalı taraf hükme ilişkin itirazlarını içeren temyiz dilekçesini yasal on günlük süreden sonra 21.03.2018 günü verdiğine göre; süresinde olmayan katılma yoluyla temyiz isteğinin reddi gerekmiştir.
2- Davacının temyiz itirazları yönünden;
Somut olayda; yargılama sırasında davalı … tarafından yapılandırılarak ödenen ve bu sebeple konusuz kalan davada TBK 166. maddesi gereğince müteselsil borçlulardan birinin borcun tamamını ödemesi halinde diğer borçlular alacaklıya karşı borçtan kurtulacaklarından ve bu meyanda borcun ferilerinin de borcun kapatıldığı miktar üzerinden hesaplanması gerekeceğinden, davalı … tarafından yapılandırma ile borcun kapatıldığı miktar olan 72.779,92 TL üzerinden hesaplanan 8.355,79 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde … yönünden 72.779,92 TL üzerinden … dışındaki diğer davalılar yönünden 120.281,178 TL
…..

üzerinden ayrı ayrı hesaplanan toplam 8.216,41 TL vekalet ücretinin 4.929,46 TL’sinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen, kalan 3.286,56 TL’sinin ise tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın davacı taraf yararına düzeltilerek onanması HUMK’un 436/2. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının süresinde olmayan katılma yoluyla temyiz isteğinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün 4. fıkrasındaki “Davacı vekili için takdir edilen 8.216,41 TL avukatlık ücretinin 4.929,46 TL’sinden davalılar …, …, …’in müştereken ve müteselsilen, kalan 3.286,56 TL’sinden tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak davalılardan alınarak davacıya verilmesine
”ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “ Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.355,79 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine ” ibaresinin eklenmesine hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

….