Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/2743 E. 2019/118 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2743
KARAR NO : 2019/118
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

Davacı … ile davalı … arasındaki alacak davasına dair … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13/10/2015 tarihli ve 2014/625 Esas 2015/866 Karar sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 23/01/2018 tarihli ve 2016/12043 Esas 2018/569 Karar sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait taşınmazın 109,94 m² lik bölümünün kamulaştırılması için dava açtığını, yargılama sonucunda kamulaştırma bedeli olarak belirlenen 96.747,20 TL’nin davalıya ödendiğini, davalının temyiz aşamasında taşınmazı 3. kişiye sattığını bildirmesi nedeniyle hükmün Yargıtay tarafından bozulduğunu, yeni malikin dahil edilmesi sonucunda davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine karar verildiğini, derecaattan geçerek kesinleşen ilamın infazının gerçekleştirilmesi için ilgili kadastro müdürlüğüne 18/05/2012 tarihli yazının gönderildiğini, ancak kadastro müdürlüğünün 21/05/2012 tarihli yazı ile kamulaştırmaya tabi tutulan 109,94 m² lik bölümün 92,30 m² lik bölümünün yeni malik tarafından … Belediyesi lehine 10/02/2011 tarihinde bedelsiz olarak terkin edildiğinin bildirildiğini, bu nedenlerle kamulaştırma bedelinin iadesinin gerektiği ileri sürülerek; ödenilen 96.747,20 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise taşınmazı kamulaştırma davası devam ederken sattığını, bu satış ile ilgili olarak yapılan ön anlaşmalarda kamulaştırma bedelinin kendisine ait olacağının kararlaştırıldığını, ayrıca kamulaştırma bedelinin tahsili hususunda yeni malik tarafından kendisine vekaletname verildiğini, sonradan yeni malik tarafından kamulaştırmaya konu kısmın bir bölümünün bedelsiz olarak ilçe belediyesine devredilmesinin kendisini bağlamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; zamanaşımı süresinin, ilgili kurum ve kuruluşların yetkili kişi veya organlarının kurum zararını istirdada hakkı olduğunu öğrendiği tarihte başlayacağı, davacı yönünden zamanaşımı süresinin 21/05/2012 tarihinden veya önceki tarihlerden başlatılmasının mümkün olmadığı, bu haliyle davalı tarafın zamanaşımı defininin yerinde olmadığı, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli olarak yersiz ödenen toplam 96.747,20 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili gerektiğinden bahisle davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 23/01/2018 tarihli ve 2016/12043 Esas 2018/569 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.Onama ilamına karşı dava vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dava, hukuksal nitelikçe sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir.Davacı; açtığı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında davalıya ait taşınmazın bir bölümünün kamulaştırılmasına karar verildiğini, mahkemece belirlenen kamulaştırma bedelinin davalıya ödendiğini, ancak kamulaştırma ilamının infazı için yapılan işlem sırasında kamulaştırılan bölümün (kısmen) üçüncü kişi adına tescil edilmiş olduğunun bildirilmesi nedeniyle bu ödemenin sebepsiz hale geldiğini ileri sürmekte; davalı ise iş bu davanın bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını savunmaktadır.TBK’nun 82 inci maddesinin birinci fıkrasına göre; sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.İki yıllık zamanaşımı süresi, hak sahibinin, mal varlığındaki eksilmeye yol açan işlemi ve sebepsiz zenginleşeni tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ondan önceki noksan bilgiler ve tahminler bu sürenin başlangıcına esas olamaz. Kamu kurumlarında ise, dava açılması; 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin “Davaların açılması” başlıklı 8 inci maddesi uyarınca, üst yöneticinin oluruna bağlıdır. Bu nedenle, kanun hükmünde kararnameye tabi olan kamu kurumlarında, dava açılması talebinin üst yöneticiye bildirildiği tarihten itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı yerleşik Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.Somut olayda; kısmi kamulaştırmaya dair mahkeme kararının infazı için davacı tarafça 18/05/2012 tarihli yazının … Valiliği Kadastro Müdürlüğüne gönderildiği, iş bu yazıya cevaben gönderilen 21/05/2012 tarihli yazı ile kamulaştırılan bölümün (kısmen) yeni malik tarafından 10/02/2011 tarihinde dava dışı ilçe belediyesi lehine bedelsiz olarak terkin edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; davacının ödemiş olduğu kamulaştırma bedelini geri isteme hakkı (ve buna bağlı olarak zamanaşımı süresi), …Valiliği Kadastro Müdürlüğü tarafından gönderilen 21/05/2012 tarihli yazıyı tebliğ aldığı tarihte başlayacaktır.Hal böyle olunca, mahkemece; … Valiliği Kadastro Müdürlüğü tarafından gönderilen 21/05/2012 tarihli yazının davacıya tebliğ edildiği tarihin tespit edilmesi ve iş bu tarih ile davanın açıldığı 17/11/2014 tarihi arasında iki yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı denetlenmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davalı tarafın zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu defa yapılan inceleme ile belirlendiğinden, davalı tarafın bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle HUMK’nun 440 ıncı maddesi gereğince davalı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23/01/2018 tarihli ve 2016/12043 Esas 2018/569 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.