Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/242 E. 2018/12596 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/242
KARAR NO : 2018/12596
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, itirazın kısmen iptaline ilişkin verilen hükmün, davalı ve davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 01.06.2011 başlangıç tarihli 1 yıl süreli…… sözleşmesi ile 3 adet taşınmazın davalıya……ya verildiğini, her bir işyerinin…… bedelinin …… 975,00 TL olduğunu, davalı tarafın 2013 yılı …… ayında taşınmazları terk ettiklerini, 15/04/2013 tarihinde taşınmazlardan iki tanesinin dava dışı 3. kişiye……ya verdiğini,……ya verilemeyen diğer daire için talep haklarının saklı olduğunu, erken …… sebebiyle taşınmazların boş kaldığı 3,5 …… döneme ilişkin 6820 TL…… bedeli ve aidat bedeli 490 TL olmak üzere toplam 7310 TL üzerinden yapılan …… takibine itirazın iptalini istemiştir.
Davalı; ………… San. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkili müdürünün …… Çaputçu olduğunu, davacı tarafla yapılan…… sözleşmesini ve……nın artırılmasına ilişkin ek sözleşmeyi ise …… Çaputçu’nun imzaladığını bu nedenle yapılan sözleşmeleri kabul etmediklerini ayrıca…… sözleşmesinde ………… miktarının 01/08/2013 tarihine kadar 1.600,00 TL olarak belirlendiğini, davacı ile …… Çaputçu arasında düzenlenen 25/09/2012 tarihli sözleşmede ise……nın hangi tarihte artacağının açıklanmadığını, belirlenen…… miktarının yeni…… dönemi için geçerli olacağını, ayrıca davacı tarafın sunmuş olduğu…… sözleşmesindeki “kiracı……lananı boşaltmak istediği takdirde 1 ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorunda” olduğuna dair maddesi dolayısıyla talep edilecek……nın 1 ay ile sınırlı olduğunu bu nedenle davacı tarafın fazla…… bedeli talep etmesinin hukuki dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının taşınmaz boşaltıldıktan 3,5 ay sonra 3 bağımsız bölümden 2 adedini yeniden……ya verildiği ve bu sürenin makul bir süre olduğunun bilirkişi raporu ile belirlenmiş olduğunu; 3,5 ………… bedeli olarak (bilirkişi raporu ile de belirlendiği üzere) 6.416,67 TL ve 490,00 TL’de aidat bedeli olmak üzere toplam 6.906,67 TL alacağının
bulunduğu, ancak davacının …… takibinde toplam 7310,00 TL talep etmiş olduğu anlaşıldığını bu sebeple davanın kısmen kabulüne ve asıl alacağın yüzde %20 si oranında …… inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
Yargıtay 6. HD. 2014/11347E. 2015/8282 K. sayılı ilamında tarafların arasında yapılan 01.08.2012 tarihli ve bir yıl süreli…… sözleşmesinin 8. maddesinde ”kiracı……lananı boşaltmak istediği takdirde bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır” düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı……cının sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın……lananı geri vermesi halinde TBK.nun 325. maddesi gereğince…… sözleşmesinden doğan borçları,……lananın benzer koşullarla……ya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Ancak ne var ki,…… sözleşmesinin az önce açıklanan özel şartlar bölümünün 8. maddesi gereğince makul süre tarafların serbest iradeleriyle bir ay olarak kararlaştırılmıştır. Bu durumda bir …… makul süre……sına ve bununla sınırlı aidat bedellerine hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu almıştır. Bozma kararı doğrultusunda 1 ………… bedeli ve aidat alacağı için yapılan hesaplama dikkate alınarak itirazın kısmen iptali ile 1.833,33 TL……, 140,00 TL aidat olmak üzere toplam 1.973,33 TL asıl alacak üzerinden yasal faiz yürüterek takibin devamına ve asıl alacak ……… olmakla asıl alacağın (1.973,33 TLnin) yüzde 20’si oranında …… inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş hükmü davacı ve davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair itirazları yerinde değildir.
2-…… ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, …… tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın ……… ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın ……… ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut olayda; her ne kadar mahkemece, kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı lehine …… inkâr tazminatına hükmedilmiş ise de, dava konusu …… takibine konu olan alacak kalemlerinden aidat alacağı ……… olduğu bu alacak yönünden …… …… tazminatına hükmedilmesi doğru ise de, itirazın iptaline karar verilen ve tazminat niteliğinde olan erken …… sebebiyle hükmedilen makul süre…… alacağı yönünden …… …… tazminatına hükmedilmiş olması doğru değildir. Ancak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasından “..asıl alacak ……… olmakla asıl alacağın (1.973,33 TLnin) yüzde 20’si oranında …… …… tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesi çıkartılarak yerine “ aidat alacağı miktarı 140 TL nin % 20’si oranında …… …… tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının yukarıdaki 2 bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, hükümdeki ikinci bentten “Asıl alacak ……… olmakla asıl alacağın (1.973,33 TLnin) yüzde 20’si oranında …… …… tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesi çıkartılarak yerine “ aidat alacağı miktarı olan 140 TL nin % 20’si oranında …… …… tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmek suretiyle hükmün davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’NUN 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…Ç./P.M.