Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/2192 E. 2018/12906 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2192
KARAR NO : 2018/12906
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, ………lı taşınmazın, 30/09/2009 tarihli sözleşme ile tüm haklarının……boyunca kullanılmak üzere satın alındığını, o tarihten itibaren dava konusu taşınmazı aralıksız olarak kullandığını, dava konusu ………lı villanın da bulunduğu taşınmazın davalı tarafça iflas tasfiyesi sonucu ihale ile satın alındığını, ihale alıcısı davalının sözleşmeye rağmen haksız olarak İİK. madde 135/2 uyarınca tahliye girişiminde bulunduğunu, açık arttırma şartnamesinde 115 ada 20 parselde davacı dahil …… sakininin hak sahibi olduğunun yazılı olduğunu, davacının ihale ve satış tarihinden çok önce hak sahibi olduğunu, tahliyesinin istenilmesinin mümkün olmadığını belirterek taşınmazda fuzuli şagil olmadığının ve tüm tesislerde kullanma hakkının bulunduğunun, tahliye etmek zorunda bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince de; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve …… elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının reddedildiği, davalının neye mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Somut olayda, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de karar bu hali ile açık ve …… elverişli değildir. O halde, Mahkemece; hüküm altına alınan talep hükümde açıkça gösterilerek taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde HMK’nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru değildir.
2-) Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun’un 15.,21. maddeleri). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun …… ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi ……, konusu belli bir değerle (…… veya …… ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nispete göre alınan ……tır (1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu …… ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan ……tır (1 Sayılı Tarife, madde III/2-a).
Somut olayda, dava niteliği itibariyle konusu …… ile değerlendirilebilen davalardan olduğundan yıllık kira bedeli üzerinden hesap edilerek nispi …… yatırılması zorunludur. Dava, …… ödenmeksizin açılmış ise de yargılama sırasında davacı tarafça tamamlama harcı yatırıldığı görülmektedir. Bu durumda Mahkemece; yıllık kira bedeli tespit edilerek, bu değer üzerinden varsa eksik harcın tamamlattırılması ve konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi …… alınması gerektiğinden yıllık kira bedeli üzerinden belirlenen nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, alınması gerekli peşin harcın yargılama sırasında tamamlattırıldığından yeniden …… alınmasına yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.