Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/1867 E. 2018/11274 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1867
KARAR NO : 2018/11274
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

Davacı … ile davalı …Ş. aralarındaki itirazın iptali davasına dair … 7.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08/10/2015 tarihli ve 2010/126 E.-2015/377 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 23.11.2017 tarihli ve 2016/4931 E.-2017/16433 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı tarafından aleyhine kaçak tutanağı düzenlendiğini, kaçak tutanağına istinaden tahakkuk yapıldığını, elektriğin kesilmemesi için ödeme yapmak zorunda kaldığını, hakkında açılan ceza davasından beraat ettiğini, bedel iadesi için başlattığı icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini belirterek; icra takibine itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının kaçak elektrik kullandığını ve borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile; 8.172,21 TL asıl alacak ile 9.354,68 TL işlemiş faiz olmak üzere 17.526,89 TL’ye ilişkin borçlu itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %40 icra inkar tazminatı takdiri ile davalı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.11.2017 gün ve 2016/4931 E. 2017/16433 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş; davalı vekili, onama ilamına karşı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekir.
2-İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir .
Dosyanın incelenmesinde; hükmedilen alacak miktarının yargılama sonucu bilirkişi raporuyla belirlendiği, bu nedenle ortada likit alacak bulunmadığından icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle HUMK’nun 440. maddesi gereğince davalı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.11.2017 gün ve 2016/4931 E. 2017/16433 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak … 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08/10/2015 günlü ve 2010/126 Esas-2015/377 Karar sayılı ilamının icra inkar tazminatına ilişkin “2. maddesinin” hükümden çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde davalıya iadesine, 08/11/ 2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.