Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2018/1003 E. 2019/7095 K. 25.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1003
KARAR NO : 2019/7095
KARAR TARİHİ : 25.09.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 1/2 oranında pay sahibi olduğu dükkan niteliğindeki taşınmazın kendisine ait hissesini davalıya kiraya verdiğini, diğer yarı hisse ile ilgili olarak da diğer paydaş ile davalı arasında ayrı bir kira sözleşmesi bulunduğunu, belirterek yıllık peşin ödenmesi gereken 2014 yılına ait 10.000,00-TL kira bedelinin 01.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, 2013 yılı da dahil kira borçlarının bulunmadığını, buna rağmen davacı kiraya verenin hesabına 12.07.2013 tarihli 2 adet Ziraat Bankası makbuzu ile 6 000 TL yatırdığını, yatırılan bu bedelin 2014 yılı kira bedeli olduğunu, bu nedenle 2014 yılı kira alacak tutarından davalının hissesine düşen 1/2 oranındaki 6.000 TL nin ödendiğini ve herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 16.05.2016 tarihli ve 2015/11010 Esas 2016/3948 Karar sayılı ilamı ile “Taraflar arasında 01.01.2010 başlangıç tarihli 2 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kira bedelinin yıllık 10.000.-TL olduğu ve peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı peşin ödenmesi gereken 2014 yılına ait yıllık 10.000.-TL kira alacağını talep etmiştir. Kira bedelinin ödendiğinin ispat yükü davalı kiracıya aittir.
Dosya kapsamında yer alan Ziraat Bankası davacı hesap bilgileri ve davalı tarafça ibraz edilen dekontlar incelendiğinde davacı kiraya veren … hesabına “… kira bedeli” açıklamalı toplamda 6.000-TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece ödemeler hususunda davacının beyanıda alınması sureti ile davalının istenen döneme ait kira bedelini ödemiş olup olmadığı ve miktarı belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılamada davacının beyanına başvurulmuş, davacı yapılan kira sözleşmesi uyarınca kira bedelini bir yıl kendisinin diğer yıl …’ın aldığını, dava konusu 2014 yılına ilişkin kira bedelinin kendisine ödenmediğini, 2010 ve 2011 yıllarına ait kira bedellerini nakit olarak elden aldığını, yine 2013 yılında yatırılan 2 adet 3.000 TL lik kira bedelini kendisinin aldığını belirtmiş, davacının bu beyanı üzerine davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay’ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
Somut olayda mahkemece; bozma kararına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmemiş, bozmaya uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki; davacının beyanı alınmasına rağmen kira sözleşmesinin başlangıcı ile birlikte kira bedelini ilk kimin alması gerektiği, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin kira bedellerinin kendisi tarafından mı yoksa … tarafından mı alınması gerektiği hususu aydınlatılamamıştır.
HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davacının talep ettiği yıllık kira miktarı HMK’nın 200. maddesi uyarınca belirlenecek senetle ispat sınırının üzerinde ise davacı kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde ise davalının kabulünde olan miktar esas alınmalıdır. Yine davalı da aynı koşullar altında yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda kira borcunun ödendiğini yazılı belge ile ispat etmelidir.
Taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesine göre yıllık kira bedelinin 10.000 TL olduğu anlaşılmaktadır. Gerekirse davacının yeniden beyanına başvurulmak suretiyle hangi yıllarda kime ödeme yapılması gerektiği hususu net bir şekilde aydınlatılarak yapılan ödemelere ilişkin gerek görüldüğü takdirde beyanlar ve sözleşme hükümleri doğrultusunda bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle varsa borç miktarının tespiti gerekirken eksik inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.