Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/9985 E. 2018/12424 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9985
KARAR NO : 2018/12424
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki …… tespit davasının davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, … …… Belediyesinin 13/08/2014 tarih ve 2014/117 sayılı meclis kararı gereği Elbistan ilçesinde cenaze hizmetlerinin 01/01/2015 tarihinden itibaren …… Belediyesi tarafından yapılmasının karar altına alındığını, 16/02/2015 tarihinde davalı şirkete ……… giriş kulübesinde bulunan bir adet abonesiz ……… sayacının ……… işlemleri için başvurulduğunu fakat söz konusu sayaç üzerinde 18804 KW tüketim bulunduğu ve sayaç kayıtsız olduğundan, sayacın içerisindeki tüketimin hesaplanıp ödendikten sonra yeni ……… işleminin başlatılacağının bildirildiğini, borcun tamamından sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi ile 01.01.2015 tarihinden bugüne kadar yapılan ……… tüketiminin belirlenmesini ve tüm fatura borcundan borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, ……… tespitinin 06.05.2015 tarihinde yapıldığını, davacının da sorumluluğunun 01.01.2015 tarihinde başladığını, ……… ……… kullanımına bağlı fatura tahakkukunun davacının yetki ve sorumluluğunun bulunduğu anda gerçekleştiğini, belediyeler arasındaki görev ve sorumluluk dağılımını bilmesi ve bu durumu öngörmesi mümkün olmadığını belirterek davanın reddini dilmiştir.
Mahkemece, davacı kurum adına abone kaydının tesis edilmiş olduğu tarihten önceki döneme ait ……… tüketim giderlerine ait borcun davacıya ait olmadığının tespitine, kurumlar arasında oluşan muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, ……… ……… kullanımından kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
HMK 26.maddesi hükmüne göre mahkeme, tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Taleple bağlılık ilkesi, talep edilmeyene karar vermeme, talep edilenden fazlasına karar vermeme ve talep edilenden farklı bir şeye karar vermeme biçimlerinde mahkeme kararının sınırları belirler şekilde karşımıza çıkmaktadır. Mahkemece dava dilekçesine bakılarak tespit edilecek bu sınırlar, talep edilen hukuki sonuçtur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinden, davaya konu sayacın davalı şirkete kayıtlı olmadığı, davaya konu sayaçta 18804 kwh tüketim olduğu, meclis kararı gereğince davacının sorumluluğunun 01.01.2015 tarihinde başladığı ve davacının ancak bu tarihinden sonra ……… kullanım bedelinden sorumlu olduğu, bu tarihten önce sayacın davacı tarafından kullanılmadığı anlaşılmıştır. Davacı iş bu davada, 01.01.2015 tarihinden bugüne kadar olan ……… kullanımından sorumlu olduğunu beyan ederek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle 01.01.2015 tarihinden önceki kullanımlardan borçlu olmadığının belirlenmesini talep etmiştir. Yani davacı, 01.01.2015 tarihinden sonraki ……… kullanım bedellerinden sorumlu olduğunu kabul etmiştir. Ne var ki mahkemece, davacının ……… kullanım bedelinden sorumlu olduğu kısmın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı gibi talep dışına çıkılarak davacının, ……… kullanımdan kaynaklı faturanın tümünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
HMK’nın 266.maddesine göre, mahkeme çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Somut olaydaki uyuşmazlık da teknik bilgi ve incelemeyi gerektirir.
O halde mahkemece, öncelikle dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdiyle davacı tarafından talep edilen dönemle ilgili, davacının borçlu olmadığı bedelin hesaplanması konusunda taraf ve Yargıtay denetime elverişli bir rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre ve taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.