Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/993 E. 2018/12811 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/993
KARAR NO : 2018/12811
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki …… davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili ile asıl dosya davalı (…) vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 14/10/2011 gününde … 11. ………iğinde … ile 7011 …… ……lı kat karşılığı …… ………si yaptığını, ayrıca aynı ……den 7012 …… ……sıyla düzenleme şeklinde …… düzenlendiğini, yapılan ………yi tapuda şerh ettirmek için tapu ……lüğüne gittiğinde tapunun gerçek sahibinin farklı olduğunu, gerçek …… sahibi adına …… kimlik çıkarılmış olduğunu ve bu …… kimlik ile işlem yapıldığını öğrendiğini, davalı ……in işlemine güvenerek kat karşılığı …… ………sini yapıp karşı tarafa 900.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının ………de kullanılan kimliğin …… olup olmadığını yeterince incelemeden ………yi tasdik ettiğini, kusurlu olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL maddi ……ın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini; birleşen davada ise …… kimlik ile davacı……yı mağdur eden……… Güllü adına kimlik belgesinin 23/09/2011 tarihinde ……… ……lüğü’nden ……lık yazısına istinaden çıkarıldığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00TL maddi ……ın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; daha sonra talebini 900.000 TL’ye çıkartmıştır.
Asıl dosya davalısı …… …; davacı şirket yetkilisi tarafından ………iğe getirilen … ile davacı şirket arasında 14/10/2011 gün ve 70011 …… nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı …… ………si imzalandığını, bilgisayar sistemi üzerinden yapılan kimlik kontrolü ve gözle ve elle yapılan kontrol sırasında kimlikte herhangi bir sorunun tespit edilemediğini ve işlemin yapıldığını, 17/10/2011 …… günü …… avukat olduğunu söyleyen bir kişinin arayarak …… kimlikle işlem yapılmış olduğunu bildirmesi üzerine bu şekilde bir ihbar geldiğini ve işlem yapılmaması gerektiğini sözlü olarak, arkasından da yazılı olarak tapuya bildirdiğini, tapu ……lüğündeki yetkili ……un zaten vekalet ile işlem yapılmak için gelindiğini, ancak işlem yapılmadığını bildirdiğini, aynı gün … …… Başsavcılığına başvurarak durumu ihbar ettiğini, …… …… ……lüğüne ve ……… ……lüğüne giderek araştırma yaptıklarını, …… vekalet kullanmak suretiyle ……dan kimlik çıkarma belgesi alındığını ve yine aynı vekalet ile ……… ……lüğünden kimlik alındığını, bu kimlik ile kendisine ait ………ikte işlem yapıldığının anlaşıldığını, hazırladığı dava konusu satış vaadi ve kat karşılığı …… ………sinin ……… ……lüğünce verilmiş gerçek kimlik kullanılarak gerçekleştiğini, aynı kişilerin yine …… vekalet kullanarak ……… ……lüğüne başvurduklarını ve ……lıktan aldıkları belgeyle yine ………iklerine gelen kişinin ……ını kullanarak …… ……ı çıkardıklarını, eylem ile zarar arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olması nedeni ile sorumluluğunun ortadan kalkacağını, kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Birleşen davada davalı …… …; olay günü …’ nün avukatı olarak gelen kişinin ……den alınan ……sini, avukat kimlik kartını ve kendi …… ……ını göstererek …… ……ı talep belgesi istediğini, kendilerine verilen belgelerin doğruluğunu kontrol edebilecekleri imkan ve yetkiye sahip olmadıklarını, şüphe çekebilecek bir unsur dikkatlerini çekmediği için belgeyi düzenleyerek verdiklerini, belgenin verilmesinden sonra …… ……ının …… ……lüğü tarafından düzenlenmiş olduğunu, …… ……lüğünün istem belgesini kabul etse de kişiyi sorgulamak veya ……ı teslim edeceği vekilden emin olmak zorunda olduğunu, ……ların sadece …… çıkartılmasına imkan tanıyan bir belge düzenleyebildiklerini, istem belgesinin günlük hayatta geçerliliği olmayan, …… ……ı yerine geçmeyen bir belge olduğunu, geçerliliği olan …… ……ını …… ……lüklerinin kişiye teslim ettiklerini, bu olayda …… ……lüğünün elinde imkanları olmasına rağmen sorgulama yapmadığını, avukattan ve ……den alınan vekaletin doğruluğunu araştırmadığını ve vekil olarak görünen kişiye …… ……ını teslim ettiğini, ……ların sahip oldukları olanaklar ile bu gibi ……cilikleri önlemenin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Birleşen davada davalı …; idarenin hizmet kusuruna dayanarak açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini, ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, olayda idareye atılacak bir kusur bulunmadığını, davacı şirketin 900.000,00 TL çek ile ödemesinin basiretsizce, hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan gerçekleştirilmiş olmasının kuşku verici olduğunu, …… ……lüğü tarafından yapılan incelemede …… …… ile işlemlerin yapıldığı, …… …… talep belgelerindeki ……ların farklı olduğunun, işlemi yapan kişi hakkında yapılan incelemede ise avukat olmadığının tespit edildiğini, davacının kendi kusuru ile olayın oluşmasına sebebiyet verdiğini ve davacının kusuru illiyet bağını kesmiş olduğundan idareden zararın istenilmesinin haksız olduğunu belirterek; davanın öncelikle ………, işbölümü itirazları dikkate alınarak reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini dilemiştir.
Dava ihbar olunanlar ise; olay ile ilgileri olmadığından davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; ………ik işleminin …… ……lüğünce tanzim edilmiş …… ……ı ile yapılması, ancak çok detaylı bir inceleme ile ortaya çıkabilecek bir ……ciliğin var olması, aldatma kabiliyetine sahip bir kimlik veya belgesinin kullanılması hâlinde ……in sorumluluğunun doğmayacağı, 3.kişinin kusuru ile illiyetlik bağının kopmuş bulunduğu gerekçesi ile asıl davanın; kusursuz sorumluluk hallerinde dahi ……in ya da ilgilinin sorumluluğunu belirlerken üçüncü kişinin kasti veya kusurlu eylemi ile illiyet bağının kesilmesi durumunda …… koşullarının oluşmayacağı, davaya konu olayda üçüncü bir kişinin elindeki …… verileri kullanarak ……dan belge alması eylemi ile bu illiyeti kestiği gerekçesi ile birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili ve asıl dosya davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının davalılar …… … ile …… …’a yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının davalı …’na yönelik temyiz itirazlarına gelince;
4721 sayılı TMK’nun 38.maddesi “kişisel durum ……in tutulmasından doğan zararlar, kusurlu ……a rücu edilmek kaydıyla …… tazmin edilir” hükmünü içermektedir. Bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusursuz sorumluluk (sebep sorumluluğu) türü olup, …… ……ü ya da ……unun kusuru olsun ya da olmasın, …… tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Bu nedenle uğranılan zarar nedeniyle ancak ……e karşı dava açılabilecek, kusurun varlığı halinde ……, ……ı ……una rücu edecektir(Aynı mahiyette Yrg. 5. Hukuk Dairesinin 04.04.2013 günlü ve 2012/19389 E. 2013/6808 K.).
Bu durumda mahkemece, davacının tapuya şerh verilmeden ……yı ödemesi halinin …… kusur olduğu gözetilerek, kişisel durum ……in tutulması sırasında …… ……ü ya da ……u tarafından kişilerin mal varlığını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılması nedeniyle davalı bakanlığın ……la sorumlu tutulması gerekirken illiyet bağının kesildiği gerekçesi ile bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı …… …’nun vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Konusu …… olan veya …… ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
Mahkemece; 23.10.2014 tarihli celsede …… talebinin 900.000 TL olması nedeni ile davacı vekiline talebini 900.000 TL’ye yükseltmesi ve harcı tamamlaması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, 28.10.2014 tarihinde harç ödenerek dava değeri 10.000 TL’den 900.000 TL’ye çıkartılmıştır.
Bu durumda mahkemece, davalı lehine reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.