Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/9719 E. 2017/4414 K. 03.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9719
KARAR NO : 2017/4414
KARAR TARİHİ : 03.04.2017

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı ,annesi ile davalı babasının 1998 tarihinde boşandıklarını, davalı babasının 26/08/2012 tarihinde kendisi reşit olduğundan tarafına ödediği iştirak nafakasını ödemeyi kestiğini, hiçbir masrafına iştirak etmediğini; kendisini….i’nde iktisadi ve idari bilimler fakültesi işletme bölümünde öğrenci olduğunu, özel yurtta kaldığını, servis ücreti ve diğer ihtiyaçlarının olduğunu ileri sürerek; lehine aylık 1.400 TL yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, önceki nafaka kararlarından sonra yeniden evlendiğini, kendisine yeni bir hayat kurduğunu,yapılan araştırmalarda üzerine kayıtlı malı mülkü olmadığının ortaya çıktığını, bütün birikim ve mal varlığını belgeli olarak 150 bin TL kızlarına nafaka ödeyerek tükettiğini, kaldı ki devlet üniversitesinde okuyan bir çocuk için 1.400 TL’nin çok yüksek bir rakam olduğunu, durumu iyi olan annenin de bu masraflara katılması gerektiğini savunarak; davanın reddini talep etmiş; mahkemenin aksi kanaatte ise makul bir nafakaya hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile karar tarihinden itibaren davacı için aylık 1.200 TL yardım nafakasına hükmedilmiş,kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi neticesinde Dairemizin 14.05.2015 tarih ve 2014/21601 E. 2015/8710 K. sayılı ilamı ile ‘’…davalının ve dava dışı annenin ekonomik ve sosyal durumlarının tam ve sağlıklı olarak araştırılarak saptanması gerektiği ve davacı tarafın geçimi için gerekli olan ve davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, T.M.K.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği,yine hükmedilen nafakanın dava tarihinden itibaren tahsiline hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle …’’ kararın bozulmasına karar verilmiş,bozma sonrası mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise;
davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren davacı lehine hükmedilen aylık 400 TL’lik yardım nafakasının davalıdan tahsili davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir.
Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365.maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 328/2. maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
Hukuk Genel Kurulu’nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun’un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda; mahkemece, Dairemizin 14.05.2015 tarih ve 2014/21601 E. 2015/8710 K. sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş ise de,bozma ilamı gereğinin tam olarak yerine getirilemediği anlaşılmaktadır.Nitekim bozma ilamı sonrasında mahkemece davacının annesi ile davalı babasının yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçları incelendiğinde,davacının annesinin çalışmadığı,emekli olduğu,oturduğu evin yeni evlendiği eşine ait olduğu,üç kızına baktığı;davalının ise emekli olduğu,aylık 1.350 TL emekli maaşı bulunduğu,başka geliri olmadığı,oturduğu evin annesine ait olduğu,yeni evlendiği eşi ve annesine baktığı,üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkulünün bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde ise; davacının, özel üniversitede eğitimine devam ettiği,2015-2016 yılına ait eğitim masrafının % 50 burslu olması nedeniyle toplam 20.400 TL olduğu,yine dosya kapsamında yer alan…. Aile Mahkemesi’nin 2010/179 E. 2011/770 K. sayılı ilamı ile davacı lehine toplam 1.400 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve bu kararın Dairemizce 16.02.2012 tarihinde onandığı,yine davacının kardeşi olan….l’ün…. Aile Mahkemesi’nde açtığı 2010/180 E.’lı yardım nafakası davasında ise dava dışı kardeşi….l için de aylık 2.000 TL yardım nafakasına hükmedildiği,bu kararın da Dairemizin 16.02.2012 tarihli ilamı ile onandığı sabittir.
Ayrıca, mahkemece her ne kadar davacının annesi ile davalı babasının sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış ise de,yukarıda ifade edilen mahkeme kararları ile dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının beyanları da dikkate alındığında ,davalının sosyal ve ekonomik durumunun sosyal ve ekonomik araştırma sonuçlarına yansıyan nitelikte olmadığı,maddi durumunun gayet iyi olduğu,müşterek çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçte ailesinden kendisine intikal eden malvarlıklarına sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle,tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu,davacının özel üniversitede eğitimine devam ediyor olması ve özellikle de davacı lehine 2011 yılında aylık 1.400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olması,yine davacının kardeşi olan dava dışı….l için de 2011 yılında aylık 2.000 TL yardım nafakasına hükmedilmiş olması,dosya kapsamında bilgisine başvurulan davacı tanık beyanları da dikkate alınarak; Türk Medeni Kanunu’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun şekilde daha yüksek nafaka takdiri gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi uygun görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının giderleriyle, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.