Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/9666 E. 2018/12130 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9666
KARAR NO : 2018/12130
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı tarafından tanzim edilen 03.07.2013 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen 24.637,07 TL kaçak elektrik bedelinin haksız olduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; sayaç mühürlerinin orijinal olmadığından şüphelenilerek sökülüp muayeneye gönderildiğini, yapılan incelemede mühürlerin Devlet mührü olmadığının tespit edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık kaçak tahakkukuna yönelik fatura nedeniyle açılan menfi tespit davası niteliğindedir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olaya gelince; davalı kurum tarafından düzenlenen 03.07.2013 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında, “sökülen sayaçta Bilim sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünce yapılan inceleme neticesinde Devlet mührünün olmadığı” tespitinin yapıldığı, buna istinaden kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davacının işyerinde bulunan elektrik sayacına müdahale edildiğinin anlaşıldığını, önceki döneme ait tüketim değerinin tespit edilerek bu değer üzerinden geriye dönük ortalama bir hesap yapılmasını ve bu kapsamda 24.637,07 TL tahakkuk bedeli çıkarmasının normal prosedürden ibaret olduğu ve yapılan işlemin doğru bulunduğu belirtilmiş, mahkemece bu rapor benimsenerek karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davacı tarafın kaçak elektrik kullandığı sabit ise de; bilirkişi raporunda, kaçak tarihindeki mevzuat hükümleri de dikkate alınarak tahakkukun doğru yapılıp yapılmadığı hususunda hesaplama yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle davalı Kurumdan tahakkuka esas belgeler getirtilerek dosyanın önceki bilirkişi dışında konusunda uzman bilirkişiye verilmesi, bilirkişiden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.