Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/951 E. 2018/10598 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/951
KARAR NO : 2018/10598
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların murisi …’e ait olan 1.857,82 metrekarelik taşınmazın 600 metrekarelik kısmını 12.04.1999 tarihinde 2.000.000.000 TL (eski Türk Lirası) karşılığında gayrimenkul satış sözleşmesi ile davalıların murisinden satın aldığını, satın aldığı yerin kendisine tesis edildiğini, aradan uzun süre geçmesine rağmen tapu devrinin gerçekleşmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile, taşınmazın 600 metrekarelik kısmın piyasa değeri olan 40.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın öncelikle zamanaşımından, aksi takdirde esastan reddini istemişlerdir.Mahkemece; davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin, taşınmazın tapuda devrinin yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalılardan istirdadı istemine ilişkin alacak davasıdır.Davaya konu taşınmaz, tapuya kayıtlı bir yerdir. Tapulu taşınmazların satış ve devirleri TMK nun 706, Borçlar Kanununun 213, Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60/3 ve 89.maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmazlar. Yapılan bu tür satışlar mutlak butlanla batıl (yok hükmünde) sayılmaktadır.07.06.1939 tarih 1936/31 Esas ve 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında; “Taşınmazın haricen satışına ve satışı vaadine ilişkin muameleler kanunen geçerli bulunmamış ise de, satıcının bu işte görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi takdirde almış olduğu bedelin geri verileceğini taahhüt etmiş ve alıcıyla aralarında kararlaştırılmış bulunan bedeli bu şartla satıcıya vereceğini üstlenmiş ise bu gibi uyuşmazlıklar Borçlar Kanununun 125. maddesine göre on yıllık zamanaşımına bağlıdır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı, ferağdan dönme ve vazgeçme tarihidir” denilmektedir. Şu halde, satıcı geçerli bir sözleşme yapmadığı takdirde aldığı satış bedelini geri vermeye mecburdur. Bu nedenle alıcı, satıcının ferağ vermesini bekler. Ferağ verme yönündeki ümidi kesildiği takdirde, verdiği parayı isteme hakkı doğar. İşte satış parasının geri verilmesi davalarında zamanaşımının başlangıcı bu ümidin kesildiği veya satışın yapılmasının imkan dahilinden çıktığı ya da tapuda devir yapma olanağının ortadan kalktığı tarih olmaktadır.Taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava, BK.nun 125.maddesine (6098 sayılı BK.’nun 146.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi, satış bedeline ilişkin paranın verildiği tarih değil, sözleşme geçersiz olsa da satıcının rıza ve ihtiyariyle taahhüdünü her zaman yerine getirebileceği göz önüne alınarak bunun ifasını beklemek durumunda bulunan alıcı için, ancak davaya konu taşınmazın tapuda ferağ ümidinin ortadan kalktığı veya ifanın imkansız hale geldiği tarihtir.Eldeki davada; İlçe Tapu Sicil Müdürlüğünün 19.01.2015 ve 33631769/133 sayılı yazısı ile … Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğüne muris adına kayıtlı dava konusu taşınmazdaki hissenin 300 metrekaresinin bölünerek satışının yapılmasının 5403 sayılı yasa kapsamında karşılanıp karşılanmayacağı hususunun sorulduğu, müzekkere cevabının dosya içerisinde bulunmadığı ancak davacı vekilinin 12.11.2015 tarihli dilekçesi ile … Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünce taşınmazın bölünmesine muvafakat edilmediğini belirttiği görülmüştür. Bu durumda taraflar arasında yapıldığı iddia edilen harici satım sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği tarih, söz konusu ilçe müdürlüğünün cevabi yazısıdır. Bu yazı cevabının davacı vekilinin belirttiği şekilde olmaması halinde ise davalıların murisinin ölüm tarihidir. Bu tarihlerinde 2015 yılı içerisinde olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla bu tarihler itibariyle dava konusu edilen alacak muaccel hale gelmiştir. Dava ise, 05/06/2015 tarihinde açılmıştır.Mahkemece; taraflar arasında yapıldığı iddia edilen harici satım sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açıldığı gözetilerek, zamanaşımı definin reddine karar verilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.