Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/9461 E. 2018/12336 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9461
KARAR NO : 2018/12336
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen …… davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; 2008 yılında evlendiklerini evliliklerinin davalı ve ailesinden kaynaklanan nedenlerle sürdürülemeyecek hale geldiğini, eşinin ve ailesinin baskıları nedeniyle , tek bir eşyasını dahi almadan evden ayrılmak zorunda kaldığını, davalı tarafça hiçbir eşyasının verilmediğini, bu eşyaların müşterek konuttan alınarak davalının ailesinin evine götürüldüğünü, düğünde takılan ……ların davalının talebi ve bilgisiyle bozdurularak kendisinin banka hesabına yatırıldığını, daha sonra davalının talebi üzerine davalıya havale yapıldığını belirterek dava dilekçesinde belirttiği şahsi eşyaların ve 12 adet 22 gram ……, 5 adet diğer …… 2 adet tam ……, 100 adet …… …… ve 3 adet …… ……ın öncelikle aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen eşya listesinin içeriğini kabul etmediğini, olmayan …… eşyaları ve kişisel eşyaların talep edildiğini, davacının …… ve takılarını yanına alarak evi terk ettiğini, davacının hesabında bulunan ortak parayı da çektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının …… eşyalarına ilişkin talebinin eşyaların miktarı ve kimde kaldığı ispatlanamadığından reddine, ev eşyalarının davalının uhdesinde kaldığının anlaşılması nedeniyle dava dilekçesinde yazan ve incelemeye elverişli kalemler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava; …… ve kişisel eşyaların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yargılamaya hakim olan ilkeleri düzenlemekle kanunun 26/1 maddesi taleple bağlılık kuralını getirmektedir. Buna göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. HMK’nun 176. maddesi (HUMK’nun 83. md.) ve devam maddelerinde ise ıslah müessesesi düzenlenmiş olup, bu yolla, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunu değiştirebilmesi imkanı sağlanmıştır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Buna göre, yargılaması devam eden bir dava içinde, ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Dolayısıyla ıslahla, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
Yukarıda yapılan açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, somut olayda; dava dilekçesinde talep edilmeyen birtakım eşya bedellerinin de 08/04/2016 havale tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacı vekilinin bu raporda belirlenen eşya bedeli toplamı olan 9570,00 TL üzerinden ıslah yaparak eşya bedelini artırdığı ve mahkemece de bu bedel üzerinden şahsi eşya talebine ilişkin hüküm kurulduğu görülmüştür. Dava dilekçesi ile talep edilmeyen eşya ve bedelinin ıslah dilekçesiyle talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacının 20/06/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile yalnızca şahsi eşyaya ilişkin bedel talebinin 9570,00 TL ye ulaşacak şekilde artırıldığı, mahkemenin bu yöndeki kararının, dava dilekçesindeki talebin aşılması mahiyetinde ve ıslah müessesine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olacağı gözetilerek; mahkemece, davacı tarafından talep edilen şahsi eşyalar bakımından hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle HMK’nın 26. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.