Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/9146 E. 2019/5964 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9146
KARAR NO : 2019/5964
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; Davalı ile arasında 01/01/1995 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, 1 yıllık kira bedelinin belirlenmiş olduğunu, davalının söz konusu kira sözleşmesini imzalamış olmasına rağmen kiraladığı İnönü Kapalı Çarşısı B/9 ve B/6 (2. Bodrum kat 139 ve 142) Nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümlerin 15/04/2012 ve 01/08/2012 tarihli dönem kira bedelinin ödemediğini, ödenmeyen dönem kira bedelinine ilişkin Encümen kararı ile bu kararın davalıya tebliğ edildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; takip talebinde hangi dükkan için hangi alacağın talep edildiğinin anlaşılamadığını, 2007 yılında verilen kararla 139 numaralı dükkan için kira bedelinin 1 yıllık 8768 TL olarak tespit edildiğini, bu tarih sonrasında belediye ile herhangi bir kira üzerine anlaşılmadığını, belediyenin tek taraflı yaptığı keyfi artışın kabul edilmediğini, 142 numaralı dükkan bakımından ise sulh hukuk mahkemesinde ve idare mahkemesinde dava bulunduğunu dava sonunda tapunun belediye ile ilgisinin kalmayacağını, kira bedelinin enflasyon oranında artabileceğini belediyece keyfi belirlenen kiranın hangi oran ve esaslara göre belirlendiğinin belli olmadığını, kötüniyet tazminatı talepleri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu aldırılarak bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne ve davalının tahliyesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi hükmüne göre, Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.Somut olayda, davacı tarafça davalının tahliyesine karar verilmesi talep edilmemesine rağmen tahliye kararı verilerek talebin aşılması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Taraflar arasında inzalanan 01.01.1995 başlangıç tarihli sözleşmeler ile…Kapalı Çarşısında bulunan B/6 ve B/9 numaralı dükkanlar davalıya kiraya verilmiştir.Taraflar arasında görülen …Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/148 E 2007/727 K sayılı kararı ile B/9 (139) numaralı dükkanın 2006 ve 2007 yıllarına ait kira bedelleri tespit edilmiştir. Mahkeme kararına dayanak bilirkişi raporu incelendiğinde …. Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/148 E 2007/727 K sayılı kararı ile tespit edilen 2007 yılı kira bedeli 7.868,00 TL olmasına rağmen mahkemece tespit edilen kira bedeli dikkate alınmaksızın doğrudan davacının talep ettiği tutar esas alınrak faiz hesaplaması yapılmış ve mahkemece de bu rapora dayanılarak karar verilmiştir. Uyuşmazlık konusu alacak bakımından 139 numaralı işyerinin 2007 yılı kira bedeli mahkemece tespit edilmekle, sözleşmede müteakip yıllara ait artış oranı muayyen ve belirli olmadığından davacı tarafça tek taraflı artış yapılamayacağı dikkate alınarak bu işyeri bakımından mahkemce 2007 yılı için belirlenen kira bedeli üzerinden hesaplama yapılması gerekirken fazlaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/07/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.