Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8981 E. 2019/5365 K. 12.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8981
KARAR NO : 2019/5365
KARAR TARİHİ : 12.06.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, … taksi olarak bilinen işletmenin 1977 yılında babası tarafından davalı …’den kiralandığını, babasının vefatından sonra kira ilişkisinin devam ettirildiğini, Malatya Belediye Encümeninin 05.10.2010 tarihli kararı ile kira akdinin çevre düzenlemesi gerekçe gösterilerek fesh edildiğini, tek taraflı feshin kabul edilemeyeceğini, davalının fesihten sonra işletmiş olduğu taksi durağını yıktığını, bu halde gelirinden mahrum kaldığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak tarafına ödenmesini talep etmiştir.
Davalı, idari yargının görevli olduğunu, 18.11.1977 tarihinde yapılan kira sözleşmesi devam ederken taksi durağının olduğu yerde çevre düzenlemesi yapılacağından sözleşmenin 6. maddesi gereği sözleşmenin feshildiği ve tahliyeye ilişkin encümen kararı alındığı, davacının iş yeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı Belediyenin 05.10.2010 tarihli kararı ile taksi durağına ilişkin sözleşmeyi feshettiği, söz konusu encümen kararının iptal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davaya bakmaya görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu hususunda toplanmaktadır. Mahkemenin görevi belirlenirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığının tespiti gerekmektedir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayımızda; uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava 12.02.2014 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’ un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’ un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.