Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8963 E. 2019/5231 K. 10.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8963
KARAR NO : 2019/5231
KARAR TARİHİ : 10.06.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz, davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; Mahkemenin 03.02.2016 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; mülkiyeti davacı belediyeye ait taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’ na göre açık teklif usulüyle ihale edildiğini ve en yüksek teklifi veren davalıya yıllık 180.000,00 TL bedelle, 03/04/2013 tarihli encümen kararı ile 31/12/2022 tarihine kadar kiraya verildiğini, ancak davalının kira sözleşmesini imzalamaktan kaçındığını, bu nedenle davalı tarafından yatırılan geçici teminatın gelir kaydedildiğini; bahse konu taşınmazın yeniden ihaleye çıkarıldığını, bu kez en yüksek teklifi veren dava dışı Garanti Bankası A.Ş ye 05.06.2013 tarihli encümen kararı uyarınca 10 yıllığına , yıllık 157.000,00 TL bedelle kiraya verildiğini , taşınmazın yeniden kiraya verilebilmesi ve tekrardan ihale yapılması nedeniyle davacı belediyenin zarara uğradığını ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi zararının, ikinci ihaleden sonra yapılan sözleşme tarihi olan 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 13.211,11 TL nin 5.000,00 TL sine dava tarihinden itibaren, ıslah edilen 8.211,11 TL sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz, davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiş, Mahkemenin 03/02/2016 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayda; uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava 31/07/2013 tarihinde açılmış olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.