Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8894 E. 2019/5423 K. 13.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8894
KARAR NO : 2019/5423
KARAR TARİHİ : 13.06.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; kendisine ait aracı … yetkilisi dava dışı … ile imzalanan araç kiralama sözleşmesi ile her gün için günlüğü 50,00 TL’ye kiraya verdiğini, kiralanan aracın … tarafından da davalıya kiralandığını, 31.05.2014 tarihinde davalının kullanımındaki araçla trafik kazası meydana geldiğini, davalının kazada kusurlu olduğunu, aracın tamiri süresince bir hafta çalışamadığını ve 350,00 TL kar mahrumiyeti olduğunu, değer kaybı olarak şimdilik 250,00 TL, tamir gideri olarak 745,10 TL’nin dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 15.01.2016 tarihinde değer kaybı alacağını 2.500,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; görev ve yetki itirazında bulunarak, aracın özel sigorta tarafından sigortalandığını ve bedelin sigorta şirketi tarafından ödendiğini, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 3.445,10 TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, taraflar arasındaki temel ilişki (davacının aracını 3. Kişilere kiralanmak üzere kiralaması ve alt kiracılık ilişkisi bulunduğundan) kira sözleşmesine dayanmaktadır. Dava, 01/08/2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Bu nedenle Mahkemece görevsizlik nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.