Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/881 E. 2018/11252 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/881
KARAR NO : 2018/11252
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, tarımsal sulama abonesi olduğunu, sayacının sağlam olmasına rağmen davalı kurum tarafından hakkında 14.08.2012 tarihinde yüksek miktarlı faturalar ile 12.09.2012 tarihinde 1.893,60 TL bedelli kaçak tahakkuk fatura tanzim edildiğini, kaçak elektrik kullanmadığını, faturaları zamanında ödediğini, eksik tüketim varsa sorumluluğunun bulunmadığını belirterek söz konusu faturalar nedeniyle borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu faturaların müşteri hizmetleri yönetmeliğine ve abonelik sözleşmesine göre tahakkuk ettirildiğini, kaçak tahakkuk haricindeki faturaların davacının elektrik kullanım bedeline ilişkin olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı adına tahakkuk ettirilen faturaların yanlış ölçüm neticesinde tahakkuk ettirildiği usulüne uygun delillerle davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı dava dilekçesi ile 12.09.2012 tarihli 1893,60 TL bedelli kaçak tahakkuk fatura bedeline ilişkin de borcunun bulunmadığının tespiti istemiştir. Davalı hakkında düzenlenen 29/08/2012 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağınada şebekeden kesilen elektriğin mühürleri kırılarak sayaçtan geçirmek suretiyle kullandığının tespit edildiği, tutanağa istinaden 1.893,60 TL tutarında tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan 02.07.2013 tarihli ziraat mühendisi ve elektrik elektronik mühendisinin hazırladığı kök raporda ve ek raporlarda; davacının talebi ve dosyada mevcut kaçak tutanağına istinaden elektrik bilirkişisi tarafından mevzuata uygun teknik bir inceleme yapılmadığı gibi keşif esnasında tarlada kullanılan tüketim ile normalde tüketilmesi gereken değer arasında fark olduğu, farkın nedeni hususunda kesin kanıya varılamadığı ve sayacın arızalı olduğu ve endeks okuma değerlerinin sağlıklı olmadığının belirtildiği görülmüştür.

Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 13.maddesine göre; “a) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak elektrik kullanmak olarak belirtilmiştir.
Yine anılan Yönetmeliğin 15.maddesinde; “Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak, a) Tespit, b) Süre, c) Tüketim miktarı hesaplama, d) Tahakkuk, e) Ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esaslar, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek, Kuruma sunulur ve Kurul onayı ile uygulamaya konulur” hükmü yer almaktadır. Yönetmeliğin 15.maddesine dayanılarak EPDK tarafından alınan 29/12/2005 tarih ve 622 sayılı kararda; kullanım yerine ait bağlantı bağlantı anlaşmasının ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği, doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün alınacağı; müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği ve ortalama aylık çalışma saatine göre hesaplanacağı; ortalama aylık çalışma saatlerinin tarımsal sulama abonelerinde 400 saat olarak alınacağı ve müşteri olmayanlara çalışma saatlerinin %20 oranında artırılarak uygulanacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Sayacın tüketim kaydetmemesi” başlıklı 19.maddesinde; “Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimleri hesaplanarak TEİAŞ’a bildirilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yine aynı yönetmeliğin “Sayacın doğru tüketim kaydetmemesi” başlıklı 20. maddesinde ise; “Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, a) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak, b) (a) bendinde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır ve fark tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Tüketimdeki farklar, ilgili dönem birim fiyatlarıyla ve gecikme zam olmaksızın, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından müşteriye tahakkuk ettirilir. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan fark müşteri lehine ise, 23 üncü maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya mahsup işlemi yapılır. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem fark tüketimleri hesaplanarak TEİAŞ’a bildirilir.” hükmü bulunmaktadır.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Hükme esas alınan ziraat mühendisi ile elektrik mühendisi bilirkişinin hazırladıkları raporda; davacının talebine, dosyada mevcut kaçak tutanağına ve mevzuata uygun, teknik bir inceleme yapılmadığı, raporun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi; tutanak tarihinde yürürlükte olan 622 sayılı kurul kararına da uygun olmadığı anlaşılmıştır. Kaçak elektrik kullanımının aksi ispatlanamayan kaçak tespit tutanağı ile sabit olması karşısında talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde açıklanan yöntemle hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi kurulundan davacının dava konusu faturalar nedeni ile ne miktarda davalıya borcu bulunmadığının kaçak elektrik bedelinin tutanağın düzenlendiği tarihte ve faturaların tahakkuk ettirilen tarihte yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanarak ve taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesigereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.