Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8750 E. 2019/5435 K. 13.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8750
KARAR NO : 2019/5435
KARAR TARİHİ : 13.06.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirket ortaklarından dava dışı … ile 01/06/2005 tarihli kira sözleşmesi imzaladığını, son olarak 7.500,00 TL kira bedeli ödemekteyken taşınmazı şirkete sermaye olarak koyduğunu, tapuda satılmış gibi gösterildiğini, davalının 07/03/2012 tarihli ihtarı ile kiranın 7.733,00 TL olarak ödenmesini talep ettiğini, süresi içinde itiraz edildiğini, daha sonra davalı tarafından 26/04/2012 tarihli ihtarı ile geçerli kira ve stopaj oranına göre brüt kiranın 9.375,00 TL olarak belirlenmesiyle % 18 KDV ilave edilerek 11.062,50 TL ödenmesinin bildirildiğini, cevap olarak gönderilen ihtarnamede 7500 TL kira bedeli ve % 18 KDV ilavesi ile 8.850,00 TL ödeneceğinin belirtildiğini, davalının 21/05/2012 tarihli ihtarı ile yeniden artışa gittiğini, davalıya ihtirazi kayıtla geri isteme hakkı saklı tutularak ödeme yapıldığını, haksız ödenen bedellerin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, önceki kiraya verenle yapılan sözleşmede net kira bedelinin belirlendiğini, kiracının ayrıca stopaj ödemeyi de kabul ettiğini, toplam ödenen bedelin net kira+ stopaj olduğunu, bu şekilde belirlenen brüt kira üzerinden KDV’nin tahsil edilmesi gerektiğini, belirlemenin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporuna göre; kiracının önceki kiralayana ödediği net kira bedelini sonraki kiralayana aynı tutarda ödemeye devam etmesi halinde, kira bedelinin düşürülmüş olacağı, Kiracının Gelir Vergisi Kanunu madde 94 gereği daha önce vergi dairesine ödediği stopaj tutarının, kiralayanın tacir olması halinde net kira bedeline ilave ederek kiralayana ödemekle yükümlü olduğu, bu kapsamda yapılan değerlendirmede, takip konusu alacağın oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirketin kira bedeli için fatura keserken kira bedeli üzerinden KDV’yi de ekleyerek kira bedeli talep edip edemeyeceği ve KDV’nin kira sözleşmesinde belirtilen net kira bedeli üzerinden mi yoksa brüt kira bedeli üzerinden mi hesaplanması gerektiğine ilişkindir.
Davacı ile dava dışı … arasında düzenlenen 01/06/2005 tarihli kira sözleşmesiyle taşınmazın 8 yıl süreyle davacı şirkete kiralandığı, aylık kira bedelinin 5040,00 TL net olarak belirlendiği, stopajın da kiracı tarafından ayrıca yatırılacağının kararlaştırıldığı, daha sonra taşınmazın davalı tarafından satın alındığı, bu şekilde satın alma ile birlikte yeni malik olan şirketin eski malikin haklarına halef olduğu görülmektedir.
Davalı şirket dava konusu taşınmazı, satın aldıktan sonra brüt kira bedeli üzerine KDV’yi de ekleyerek davacıdan tahsilini istemiştir. Kira sözleşmesinde aylık ve yıllık olarak belirlenen kira bedelinin net olduğu ve stopajın kiracıya ait olduğu belirtildiğine göre aylık kira bedelinin net olarak ödenmesi gerekir. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.2002 tarih ve 2002/19-712 E-2002/660 K sayılı içtihadında da belirtildiği gibi kiralayan kurumlar vergisine tabi ise kiracının stopaj değil KDV ödemesi gerekir. Kurumlar vergisine tabi davacı kira bedelini isterken net kira bedeli üzerinden %18 KDV hesaplamak zorundadır.
Mahkemece, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında kiraya veren yönünden stopaj yükümlülüğünün kalkarak KDV yükümlülüğünün doğmuş olması dikkate alınarak ödenmesi gereken kira bedeli hesaplandıktan sonra sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.